Kimine göre gençliğimizin şatafatı geldi geçti,
Kimine göre yaşlılığın rezilliği bunlar,
Ve daha neler neler…
Ah, iki gözüm, gönlümün rahmetlisi gibisin.
Eski yarim de “güzel şeyleri severim” derdi.
Sanki bir o severdi güzeli.
Belki de düpedüz laf sokardı bana;
“Güzelliğinin kıymetini bilmiyorsun,” demek isterdi.
İşte asıl burasıdır, insanı dertle dermansız bırakan
Ve bir koca ömür de, demek istediklerini diyemeden çekip giden…
Söz, aramızda kalsın dostlar.
Söz deyip de geçmeyin;
Bir söze ömür vermekte mümkün,
Sözünü yani ruhunu canlı canlı yemekte.
Sevmekten pişman olmakta mümkün;
Bütün pişmanlıkları yere çalmakta.
Hem ne demekmiş pişmanlık?
Şişman ruhluların uydurması o,
“Piç” sözcüğü…
İnsan yola çıkar yalnızca;
Yol nereye çıkar, kimse bilmez.
Demek istediğim ne demek?
Her hal ve durumda diyebilmelidir insan.
Yalnızca güzellikler mi yaşıyorsunuz siz, ey sevgililer?
Bırakın ay’ı, güneşi, çiçeği, denizi; bana rezilliklerden söz edin biraz.
Ah ah, bitmez bu ruhumun yazılmamış Gılgamış, Amazon destanı.
Ah ah, Kasımpatı’mın ve güzelliğin meraklı anası.
8 Kasım 2021