Cezaevlerindeki baskılara dikkat çekmek amacıyla 1 Eylül 1987 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya yapılan yürüyüşte polis müdahalesiyle yaşamını yitiren insan hakları aktivisti Didar Şensoy, İHD İstanbul Şubesi üyeleri ve mücadele arkadaşları tarafından mezarı başında anılacak. İnsan Hakları Derneği ve mücadele arkadaşları, 1 Eylül ‘de saat 11.00’da Feriköy Mezarlığı‘nda anılacak olan Didar Şensoy‘u anmaya davet etti.
Didar Şensoy Kimdir:
Kardeşinin tutuklanmasına kadar Yugoslavya’da öğretmenlik yapan ve daha sonra Türkiye’ye göç eden Didar Şensoy, kardeşi Hasan Şensoy’un tutuklanması ile kendini cezaevleri koşullarının iyileştirilmesi mücadelesine adadı. 12 Eylül askeri darbesinin tüm demokratik hakları ortadan kaldırması ve cezaevlerinde insanlık dışı muamelelerin artması üzerine gelişen insan hakları mücadelesinin önderlerinden oldu. O, cezaevi kapılarında tutuklu aileleri, dostları ile birlikte ördükleri mücadelenin ve 12 Eylül‘e karşı durmanın simgesi oldu.
Sadece kardeşinin tutuklu bulunduğu Sultanahmet, Metris, Sağmalcılar Özel Tip Cezaevleri‘nde değil, tüm cezaevlerindeki tutukluların direnişleri için mücadele edip, cezaevlerinin kapılarından ayrılmadı. Ölümüne kadar soluksuz cezaevleri ve insan hakları için direnişini sürdürdü.
İnsan hakları mücadelesi ve İnsan Hakları savunuculuğunu ve muhalifliğin bütünselliğini kavrayıp öngören Didar Şensoy, 1986‘da İnsan Hakları Derneği‘nin kurucularından ve şekillendiricilerinden oldu. Tutukluların yanı sıra Metris Cezaevi ailelerinin direnişlerinin de simgesi olan Didar Şensoy, 1 Eylül 1987‘de yine cezaevlerindeki koşulların düzeltilmesiyle ilgili meclise dilekçe vermek üzere üç otobüs dolusu tutuklu yakını mücadele arkadaşlarıyla beraber yola çıktı. Günlerce baskı, gözetim, takip ve tacizlere rağmen tutuklu yakınları ile birlikte 1 Eylül 1987 günü TBMM’nin önüne geldi. “Çocuklarımı serbest bırakmadıkça buradan ölümü kaldırabilirsiniz” diye haykıran, polisin şiddet kullanması sonucu fenalaşarak şeker komasına giren Şensoy, meclisin önünde yaşamını yitirdi.
İHD Kurucuları ve Didar Şensoy’un Mücadele Arkadaşları:
Leman Fırtına, Şaziment Şulekoğlu, Melahat Sarptunalı, Ali Aydemir, Emil Galip Sandalcı, Arslan Başer Kafaoğlu, Murat Kadri Belge, F. Adalet Sümer, Şükran Ketenci, Gencay Gürsoy, M. Nuri Karacan, Adnan Çelik, Sennur F. Çelik, S. Özcan Öktem, Yücel Sayman, Ragıp Zarakolu, H. Alpay Kabacalı, O. Merih Sezen, Z. Ayla Akbal, Bekir Doğanay, Nebi Barlas, Ahmet H. Kırım, M. Ali Özpolat, Kemal İ. Keleşoğlu, Handan Koç, Gülizar Çağlayan, Didar Şensoy, Tahsin Şulekoğlu, Filiz Karakuş, M. İzzet Eray, Srap Yakut, Sacide Çekmeci, Recep Cüre, M. Oktay Akıncı, Mihriban Kırdök, Şükran Akın, Zarif Sel, Hüseyin Ekinci, Neriman Deniz, İbrahim Saydan, Rona Aybay, Aydın Aybay, Sadık Gürbüz, Osman Ergin, Vahide Açan, Işıl Özgentürk, Müşerref Toper, Mahmut Tali Öngören, Fatma Ümit Sezer, Ali Sirmen, Osman Öge, Mehmet Ali Aybar, Ercümennt Tahiroğlu, Aykut Başçıl, Şirin Tekeli, Niyazi Ağırnaslı, Haldun Özen, Yavuz Önen, Cahit Talas, Hıdır Göktaş, Güngör Aydın, Aydın Erdoğan, Jülide Gülizar, Ayşe Sirmen, Cevat Geray, M. Yücel Akıncı, Kazım Bayraktar, Vecihi Timuroğlu, Hüsnü Öndül, İbrahim Tezan, Zeki Tavşancıl, Ahmet Bozkurt Çağlar, Mehdi Bektaş, Fevzi Bahattin Argun, Ahmet Abakay, Nusret Fişek, İbrahim Açan, Ahmet Tahtakılıç, Veli Devecioğlu, Nevzat Helvacı, Akın Birdal, Fatma Çakır, İsmet Özdal Demirdöven, M. Emin Değer, Halit Çelenk, Gülten Akın, Erbil Tuşalp, İsmail Sami Çakmak, Ali Bozkurt, M. Suphi Gürsoytrak, Aziz Nesin, Haluk Bahri Gerger, Hamdi Konur, Hikmet Koçak
Maya
Hayallerim uçarken bir dahaki seferin gri semalarında
Seni yakaladım gökkuşağı renkli bir uçurtmanın kanatlarında
Ebruli gözlü, sarı bukleli, her şeyiyle mucize yavrum, Maya…
Bir dervişten bin kez daha çileli yaşamımın değerlerini
Ufalarken renksiz yüreklerin bencil ve korkak değirmenleri
Sen getirdin gülen gözlerinde yarının kızıl ışıklarını geri.
Kucakla, sarmala; gideceğiz yine oraya, hem de koşa koşa
Dört elle değil bütün hücrelerinle sarıl yaşama ve savaşa
Binlerce cephede şimdi ateş kıyasıya ve daha çok var barışa…
Hülyaların, dünyaların, rüyaların, şiarların, antların ötesi
Sınırlar, dinler, ideolojiler dışı mayaların muştular ülkesi
Yavrum, canım, kuzum, didarım, geçmişimin ışıklı sesi…
Bensu dedim sana, benim ölümsüzlük suyum, merhaba
Didar dedim sana, benim acılı savaşlarım, merhaba
Maya dedim sana, benim yarın ki kavgalarım, merhaba….
Didarım, canım, bensum, kanım, mayam, yavrum merhaba.
20/10/2000 Paris (Ayşe Hülya Şensoy)