USD42,74
%0.040
EURO50,26
%0.130
EURO/USD1,17
%-0.03
BIST11.345,30
%0.52
Petrol60,16
%0.80
GR. ALTIN5.951,76
%-0.19
BTC3.708.851,26
%0.499058029467
Destina
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. 18 Yaş: Yan Yana Kalabilmenin Yaşı

18 Yaş: Yan Yana Kalabilmenin Yaşı

featured
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

18,sıradan bir sayı . Yaşa dökülünce sıradanlığın ötesinde bir eşik. çocukluk kapısının sessizce kapandığı, yetişkinliğin ise henüz tam açılmadığı dar bir aralık…

Bugün takvimde bir gün değişti. Bir genç 18 yaşına girdi. Bu cümleyi yazmak kolay ama kabul etmek çok zor. Senin için olduğu kadar sanırım benim için de bir eşik. Seni kucağıma aldığım günü hatırlıyorum. Zaman benden bir parça aldı. O günden sonra hiçbir şey sadece bana ait olmadı. Kalbim sende dolaşmaya başladı. Bazen gülüşünde, bazen sustuğun anlarda ve çoğu zaman da bütün ilklerinde. Bebekliğinde seni sevmek seni hayatta tutmaktı. Çocukluğunda annelik çokça sabırdı. Büyüdükçe kontrol etmeyi bıraktım ve ergenlikle yavaş yavaş susmaya başladım ( ki bir anne için en zor olandır). Kendimce çokça dinlemeye geçtim. Şimdi ise yan yana yürüyoruz ama aynı hızda değil. Kabullenmekte zorlandığım için “HANGİ ARA BU KADAR ÇABUK BÜYÜDÜÜÜNNNN!” çığlıklarına bürünüyorum. Kalbimde geçmişe açılan birinci kapı eşliğinde benim için gölgenin önüme geçeceği ilk andır on sekiz yaş. Güneşe yürüyeceksin ve ben arkandan bakacağım. Her anneliğin rengi farklı tabi. Benimkisi çocuk yetiştirmeye dair çokça kitap okumuş, pratikte sudan çıkmış acemi balık kıvamındaydı.
Cevap anahtarı, notu olmayan ve bitmeyen bir sınav gibi annelik. Hiçbir çocuk yalnız büyümüyor. İçine doğduğu toplumla beraber büyüyor. Dönemsel değişen hallerinle ben de seninle birlikte büyüdüm. Sınavlarımı – ki akıl hep sonradan başa gelir – ya yanlış, ya eksik verdim ama hiçbir zaman tama eremedim. Zaman annelikte farklı çalışır. Sen büyüdün, ben değiştim. Sanki biri sessizce senin boyunu uzattı, benim içimdeki “küçük halin” hiç büyümedi. Ama sevgi hep aynı yerden konuştu. Ben seni hâla uyurken yüzünü izlediğim, o mis gibi kokunu defalarca içime çektiğim yerden seviyorum. O nedenle ilk dileğim basit ama derin. Hayat seni büyütürken kalbini küçültmesin Harry Potter’ımmmm!!!

Kalbimde bugüne açılan ikinci kapı eşliğinde, karşımda duran seni aklım kabul ediyor, ama kalbim acele etme diyor. Çünkü 18 yaş bir anne için kontrolün yavaş yavaş elden çıkması da demek. Bugün gençler yalnızca büyümüyor, aynı zamanda zor bir zamana da uyanıyor. Ekonomik belirsizlikler, hız çağının tükenmişliği, uyaranın çok içeriğin boş olduğu sürekli “başarılı ol” algısı. Oysa her yaştan insan önce anlaşılmak, kabul görmek sonrasında kendini gerçekleştirmek ister. Gayet insani olan bu yan toplumun gençlere giydirdiği rollerin neresinde kalıyor? Gençleri, çocukları hayata mı hazırlıyoruz yoksa sırf uyum sağlasınlar diye kendilerinden mi uzaklaştırıyoruz? İşte bu nedenlerden ötürü senin büyümüş hallerini her türlü çok seviyorum ama seni toplumun çarpık çurpuk büyümüş hallerine teslim etmeyi kabule duramıyorum. Korkuyla umut aynı cümlede durmuyor. Burada da ikinci dileğim: Hayat bir yolculuk ve herkes kendi hikayesini yazıyor. Hikayen sana özgü, kendin olmayı seç daima.

Kalbimde açılan üçüncü kapı eşliğinde gelecek uçurumun kenarında sallanan bir köprü gibi. Altında pandoranın kutusundan çıkan yığınla bilinmezlik, üstünde ise beyaz bir kelebek var. Bu çağın çocukları bu köprüden geçiyor, üstelik sis var maalesef.

Bu noktada aklıma geçenlerde izlediğim “Yan Yana” filmi geldi. Film aynı anda, aynı mekanda yan yana duran ama birbirlerinin hayatlarına temas edememiş insanları anlatıyor. Bu temassızlık yer yer gücü elinde bulunduranın sessiz ama derin otoriteden kaynaklıdır. Etrafındakiler güce teslim olmuş, itaate eden, gerçek benliğini kaybetmiştir. Tıpkı bugünün dünyası gibi. Gençler yetişkinlerle yan yana, ama aynı dili konuşmadan büyüyor. Aynı evde, aynı masada ama bambaşka kaygılar ve beklentiler içinde… Gücü elinde bulundurana görünürde itaatkâr, özde isyankar durumda. Toplumsal normlara göre 18 yaş gücü eline alma yaşıdır. Yine son zamanlarda izlediğim bir diğer film geldi aklıma. Das Experiment. Bize acı bir netlikle şunu gösterir: İnsan, gücü eline aldığında ve bu gücü denetleyecek bir etik zemin yoksa, en sıradan insanlar bile zalimleşir. Rol verildiğinde, üniforma giydirildiğinde, insan aklı iptal olur, itaate dönüşür. Yan Yana filmi ise başka bir yerden konuşur. Burada güç bağırmaz, cezalandırmaz. Her iki filmin umut veren yanı kendine yakın olanın zaferine dönüktür. İçsel pusulası olanlar kolay kolay savrulmaz. Dahası insanlar sadece güç ilişkileriyle var olmaz. Sevgiyle, dostlukla, mizahla, neşeyle, kendini seçmeyle yan yana durabilir. Sana üçüncü dileğim, hayatında yan yana olacağın insanlarla bu tadı yaşamandır canım oğlum.

Feyyaz Yiğit’i çok sevdiğini biliyorum. “Anneee ben onun kimseye zarar verebileceğini düşünmem. Onun normali bu zaten” demiştin. Bu sıradan bir beğeni ifadesi değildi benim için. Karakter okumuştun ki çokta haklıydın. Çünkü gücü elinde tutan Feyyaz’ın mizahı yukarıdan bakmaz, aşağılamaz, ezmez. Kahramanlar kusurlu ama kimse kötü değil. Bu da dünya tamamen kaybolmamış demektir. Büyümek yan yana kalmayı öğrenmektir aynı zamanda. Gücü, kimseye zarar vermeden de mümkün görenlerden ol. Bu çağda en devrimci duruş budur çünkü. Belki de gücü yeniden sizler tanımlayacaksınız. Ve belki de en büyük umut bu olacak. A’dan Z’ye her şeyinle yeni yaşın kutlu olsun değerlim.

Sevgiler..

17.12.2025

Tablo: Destina.

 

 

18 Yaş: Yan Yana Kalabilmenin Yaşı
+ -