Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyon oranlarının düşmesinin Türkiye’nin yeni bir perspektife ve farklı bir döneme geçiş yaptığını ifade etti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Türkiye Ekonomi Şurası’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile ilgili bakanlık temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yılmaz, hükümet olarak, program ve politikaları şekillendirme sürecinde daima istişareye önem verdiklerinin altını çizdi. Bu çerçevede hazırlanan orta vadeli programlar ve sektörel çalışmalarda ilgili tüm paydaşlarla diyalog içinde hareket ettiklerini vurguladı.
Kamuyla özel sektörün sürekli bir diyalog halinde olmasının başarı için kritik olduğunu belirten Yılmaz, “Biz aynı ülkenin, aynı vatanın vatandaşlarıyız. Temel hedeflerimiz bir, vizyonumuz bir. Önemli olan, herkesin bulunduğu yerden bu vizyona katkı sunmasıdır. İş birliği ve diyalog içinde hareket ettiğimizde, ülkemizin avantajlarını kullanabileceğimize inanıyorum,” dedi.
Yılmaz, bu yılın Eylül ayında Orta Vadeli Programı (OVP) güncelleyeceklerini belirterek, bu kapsamda istişarelerin sonuçlarının yansıyacağını ifade etti. Uyguladıkları programın dört temel amacının bulunduğunu söyleyen Yılmaz, bunlardan ilkinin enflasyonu düşürmek olduğunu kaydetti. Enflasyonu düşürürken geçici yan etkiler olabileceğini, bu etkilere herkesin birlikte yönetmesi gerektiğini vurguladı. Özel sektörün öngörülebilirlik ve istikrar ihtiyaçlarına da değinen Yılmaz, programın ikinci amacının dengeli büyüme sağlamak olduğunu belirtti. “Büyüme yalnızca iç talep ile değil, dış talep ile de gerçeklenmelidir,” dedi. Üçüncü amacının ise sosyal refah olduğunu belirten Yılmaz, kalıcı ve sürdürülebilir gelişimin hedeflendiğini ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin maliyetlerine ilgili de konuşan Yılmaz, bu süreçte her yıl ortalama 35 milyar dolarlık harcama yapıldığını ve 2023 yılı sonuna kadar bu harcamanın 100 milyar doları aşacağını bildirdi. Deprem bölgelerinde birçok yatırım yapıldığını, şehirlerin yeniden inşa sürecinin devam ettiğini söyledi. Yılmaz, 450 bin konutun hak sahiplerine teslim edileceğini belirterek, altyapı, sanayi bölgeleri ile diğer önemli yatırımların sürdüğünü ifade etti.
“Türkiye yoluna devam ediyor” diyerek açıklamalarına devam eden Yılmaz, dünya genelindeki ekonomik büyümenin tahminen %2.8, ticaret büyümesinin ise %1.7 olacağını aktardı. Korumacı politikaların ve ticaret savaşlarının etkilerine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu olumsuzluklara rağmen büyümeyi başardığını ve enflasyonda bir dezenflasyon süreci başlattığını vurguladı.
Cari açıkta önemli bir iyileşme olduğunu söyleyen Yılmaz, Türk Lirası’nın değer kazanmasının ihracat ve turizm gelirlerini artırdığını belirtti. Cari açığın yıl sonunda tahminlerin altında gerçekleşeceğini kaydederek, bunun Türkiye’nin döviz ihtiyacını azaltan önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.
Yılmaz, işsizlik oranlarının tarihinde en düşük seviyeye gerileyerek %7.9’a düştüğünü anımsattı. Bütçe disiplininin de önemine değinen Yılmaz, deprem etkilerine rağmen bütçe açığını %5 civarında tutmanın başarı olduğunu vurguladı. Merkez Bankasının rezervlerinin de son haftalarda toparlandığını belirtti.
Enflasyondaki düşüş trendinin devam ettiğini ifade eden Yılmaz, geçen yıl Haziran ayından bu yana enflasyonun yıllık bazda düşüşte olduğunu ve temkinli bir düşüş trendi gözlemlediklerini aktardı. Enflasyon oranının yarı yarıya düştüğünü belirterek, yıl sonunda 21 rakamlarına ulaşılabileceğini öngördü.
Yılmaz, programın ana çerçevesini bozmadan reel sektör taleplerine duyarlı bir yöntem izlemeye devam edeceklerini, bu süreçte selektif hareket ettiklerini ifade etti. Geçici sıkıntıların üzerinde durulmaması gerektiğini belirten Yılmaz, önümüzdeki aylarda daha olumlu bir finansal ortamın oluşacağına inandığını söyledi. Türkiye’nin istikrar içinde büyüyen bir ülke haline gelmesinin önemli olduğunu vurguladı.
