Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Teknolojileri Derneği (MDYD) Yönetim Kurulu Başkanı Banu Hızlı, müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi alanında sağlanacak teşviklerin Türkiye’yi cazip bir pazar haline getirebileceğini belirtti. Bu sayede, ülkenin hizmet ihracatında hedeflenen düzeylere ulaşılabileceği kaydedildi.
MDYD tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl 68,5 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşan müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi sektörünün yeni hedefinin temel olarak hizmet ihracatı olduğu vurgulandı.
Hızlı, sektördeki mevcut durum hakkında bilgi vererek, 11 bin çalışan ile birlikte Almanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi ülkelere hizmet verdiklerini ifade etti.
Dernek olarak hizmet ihracatını artırmak amacıyla ilgili devlet kurumlarıyla temas halinde olduklarını belirten Hızlı, ihtiyaçları ve önerileri paylaşarak, hizmet ihracatının teşvik kapsamına alınması için girişimlerde bulunduklarını açıkladı. Bu çabalarının kısa süre içinde olumlu gelişmelere yol açmasını ümit ettiğini ifade etti.
Global düzeyde hizmet ihracatında Romanya, Polonya ve Bulgaristan gibi ülkelerin öne çıktığını belirten Hızlı, Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Ülkenin bu potansiyeli değerlendirmek ve yatırımları çekmek için çeşitli çalışmalar yaptığının altını çizdi. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası arenada tanıtımına daha çok önem verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Hızlı, Avrupa’ya hizmet vermek isteyen bir ülke olarak saat dilimi avantajına sahip olduklarını belirterek, bu noktada Türkiye’nin cazip hale gelmesi için teşviklerin önemine dikkat çekti. Hizmet ihracatının, insan kaynağının yanı sıra strateji danışmanlığı ve teknoloji desteği içeren bir paket hizmet olarak sunulabileceğini açıkladı.
Bu stratejilerin uygulanamaması durumunda, Kuzey Afrika ülkelerinin potansiyel bir rakip olarak karşında bulunabileceklerine işaret eden Hızlı, bu ülkelerin Almanca, İngilizce ve Fransızca gibi yaygın dillerde hizmet sunma yeteneği ile maliyet avantajı sağladığını belirtti.
Hızlı, ülkeden ayrılan çalışanların çoğunun Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerden döndüğünü ve bu durumun Türkiye’ye hizmet sunan çalışan sayısını artırarak daha geniş bir coğrafyaya hizmet verme kapasitesine sahip olunduğunu aktardı.
Hızlı, Türkiye’nin bu alandaki çalışan sayısının 200 bine yaklaşmasıyla, ülkeyi dünya genelinde bir merkez konumuna getirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Bunu gerçekleştirmek için yurtdışında daha etkin bir tanıtım yapılmasının önemine dikkat çeken Hızlı, özel sektör ve devlet işbirliğine dayalı bir model oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Örnek olarak, Portekiz’in Türkiye’den daha küçük bir ekonomik yapıya sahip olmasına rağmen, çağrı merkezi çalışanı sayısının iki katı kadar olduğunu ifade etti.