SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “TSE, önümüzdeki süreçte dijital teknolojilerden döngüsel ekonomiye, eko-tasarım ve iklim dostu üretime kadar uzanan birçok alanda sunduğu standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetleri ile sanayimizin ikiz dönüşümüne katkı sağlayacak önemli bir aktör olarak rol alacak. Sahip olduğu bilgi birikimini ve kurumsal kapasitesini Türk devletleri ile Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle paylaşarak, ülkemizin bölgesel ekonomik iş birliğini güçlendirecek.” açıklamasında bulundu.
Bakan Kacır, Ankara’da Türk Standartları Enstitüsü’nde (TSE) gerçekleştirilen ‘TSE 64’üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Genel kurulda konuşan TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, “Şu anda dünyada güç dengeleri yeniden şekilleniyor ve stratejik bağımsızlık ülkeler için temel bir öncelik haline geliyor. Bu dönemde, Sayın Bakanımızın belirttiği vizyon doğrultusunda geliştirilen 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji politikalarına yön veren temel yol haritasıdır. Bu strateji, ülkemizi yüksek teknolojili üretim ve ihracatta lider ülkelerden biri yapmayı, yerli ve milli üretim kapasitesini artırmayı, stratejik alanlarda dışa bağımlılığı azaltmayı ve kritik teknolojilerde küresel ölçekte söz sahibi olmayı amaçlamaktadır.” dedi. Şahin, ayrıca, “TSE, bu büyük vizyonun ayrılmaz bir parçasıdır ve yüksek teknoloji ürünlerine yönelik yerli standart altyapısı kurarak, dijitalleşme ve yapay zeka uygulamaları için ulusal standart setleri geliştirip akıllı üretim süreçlerini belgelendirerek sanayimize yön vermeye devam edecektir. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde çevre dostu üretimi teşvik eden standartlarını yaygınlaştırmayı ve karbon ayak izi ölçümüne kadar uzanan geniş bir alanda yeşil dönüşüme destek olmayı öncelikli hedefleri arasında bulundurmaktadır.” şeklinde konuştu.
‘YILLIK ÜRÜN İHRACATIMIZ, EN YÜKSEK DÜZEYİNE ULAŞTI’
Bakan Kacır, “Güçlü sanayi, güçlü Türkiye” prensibi ile son 22 yılda sanayi ve teknolojide önemli adımlar attıklarını belirterek, “Araştırma ve inovasyon ekosistemimiz, planlı sanayi bölgelerimiz, gelişen girişimcilik kültürümüz ve nitelikli insan kaynağımız ile üretken bir Türkiye inşa ettik. 22 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız, bugün 265 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizdeki en yüksek seviyeyi temsil ediyor. Güneş panelinden ticari araçlara, beyaz eşyadan demir çeliğe kadar birçok alanda Avrupa değer zincirlerinin en önemli oyuncusu haline gelmiş durumdayız. Kendi SİHA’larını, eğitim uçaklarını, helikopterlerini ve kara araçlarını geliştirebilen bir ülke olduk. Bu tarihi başarı, üretimde yüksek kalite anlayışının bir sonucudur. Güçlü bir uygunluk değerlendirme altyapısını, girişimcilerimizin global pazarlardaki rekabet gücünün yanı sıra adil ticaretin teminatı olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘TSE, 5 BİN İTHAL ÜRÜNÜN ÜLKEMİZE GİRİŞİNİ ENGELLEDİ’
TSE’nin çağın gereksinimlerine uygun geliştirdiği standartlarla vatandaşların, sanayicilerin ve girişimcilerin destekçisi olmaya devam ettiğini dile getiren Bakan Kacır, “Geçtiğimiz yıl TSE; uygunluk değerlendirme alanında düzenlediği 61 bine yakın belge ve raporla girişimcilerimizin ve vatandaşlarımızın güvenli, kaliteli ve çevre dostu ürün ve hizmetlere erişimini güvence altına aldı. Tarife dışı teknik engellerin yaygın olarak kullanıldığı bir dönemde sanayicilerimizin dünya pazarlarına erişimine kolaylık sağladı. ‘Türk Malı’ damgasını dünya pazarlarında kalite ile özdeş hale getirdi. İthalat denetimleri çerçevesinde gerçekleştirdiği 205 bin ürün denetimi ile standartlara uymayan 5 bin ithal ürünün ülkemize girmesini engelledi. Tüketicilerimizin güvenli ve standartlara uygun ürünlere erişimini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bu denetimler, aynı zamanda yerli üreticimizi haksız rekabete karşı koruyan stratejik bir mekanizmadır.” dedi.
‘TSE, PAYDAŞ OLMA KONUMUNU PEKİŞTİRECEK’
Dünyada siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden şekillendiğine ve teknolojinin küresel stratejik rekabetin merkezinde yer aldığı bir dönemde bulunduklarına dikkat çeken Bakan Kacır, “Yenilikçi teknolojilerle şekillenecek geleceğin dünyasında söz sahibi olmak isteyen ülkeler, uluslararası normların ve standartların belirlendiği bu masaların önemini daha fazla kavramış durumda. Türk Standartları Enstitüsünün nitelikli insan kaynağı ve güçlü altyapısı, ülkemizin teknolojide oyun kurucu ve ticarette söz sahibi ülkeler arasında yer almasının teminatı durumundadır. TSE, önümüzdeki dönemde dijital teknolojiler, döngüsel ekonomi, eko-tasarım ve iklim dostu üretim alanlarında sunduğu hizmetlerle sanayimizin ikiz dönüşümüne yön verecek önemli bir aktör olma yolunda ilerleyecek. Bu süreçte, sahip olduğu bilgi birikimini Türk devletleri, Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle paylaşarak ülkemizin bölgesel ekonomik iş birliklerini güçlendirecek. Sanayicilere küresel normlara uyum yolunda destek sunacak ve üretimin her aşamasında girişimcilerimizi destekleyen paydaş olma durumunu pekiştirecektir.” ifadelerini tamamladı.
