Türkiye Voleybol Liglerinde 2024-2025 sezonu maçları sona erdi. Hemen ardından milli takımlarımızın maçları başladı. Voleybol Federasyonu voleybol yazan gazetecileri görmezden gelince ben de kendime izin verip gazeteciliği de noktalamaya karar verdim. Çanakkale’deki yazlığımın yolunu da tuttum. Ama gündemi takip etmeyi bırakmadım. Voleybol ile ilgili notları da alıyorum.
Okurlarımı ve Site Yöneticilerini Kıramadım…
Bu arada eş ve dostlarla tatilin tadını çıkartmaya da devam ediyorum. Sağ olsun okurlarım ve voleybol yazdığım sitelerin genel yayın yönetmenleri arayıp okuyucularımın çok olduğunu söyleyip yazmaya devam etmemi istediler. Onları kıramadım. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bugünden itibaren voleybola hizmeti sürdürmeye devam edeceğim.
Dünya Şampiyonası’nda Gazeteci Yok…
Türkiye’de voleybol maçlarını devamlı takip eden ve gazetelerinde yarım sayfa, tam sayfa haberler yapıp yorum yapan 7-8 gazeteci vardı. Önceki Federasyon Başkanları Hüsnü Can ve Erol Ünal Karabıyık dönemlerinde milli takımların maçlarına voleybol yazan bu gazetecileri götürürlerdi. Maçlara giden gazeteciler de en iyi şekilde gazetelerinde haberlerini yaparlardı. Değişik gazetecilerin haberleri ve yorumları da değişik olurdu. Voleybol severler zevkle okurlardı.
Gazetelerde Basma Kalıp Haber ve Fotoğraflar…
Şimdi gazetelere bakıyorum. Basma kalıp fotoğraf ve haberleri görüyorum. Başlık ve haber aynı veya benzer. Gazeteler maçlara gazeteci göndermiyor. Federasyon da eskisi gibi gazeteci götürmüyor. Ajansın haberlerini kullanıyorlar. Böyle olunca da gazeteler klasik haberleri kullanıyorlar. Bu haberleri kullanan kim? İsim, cisim yok. Dünya kadar reklam alan federasyon 40-50 yıl voleybola emeği geçen bu gazetecileri davet edemez mi? Federasyon gazeteci yerine yandaşları götürüyor. Camia çok arayacak. Erol Ünal Karabıyık ve Hüsnü Can gibi başkanları.
Gündem Dünya Şampiyonası…
Şu anda gündem Kadınlar Dünya Şampiyonası. Millilerimizin Dünya Şampiyonası’ndaki E Grubu’ndaki rakipleri İspanya, Bulgaristan ve Kanada. Ay yıldızlı takımımız ilk maçını İspanya ile yaptı. Maçı 25-18, 25-20 ve 25-23 setlerle 3-0 kazanıp şampiyonaya galibiyetle başladı. Son seti iyi kurtardık. Kaybetseydik maçın sonucu değişebilirdi.
Aynı sıkıntıyı 2. Maçta Bulgaristan karşısında da yaşadık. İlk set kıran kırana geçti. Millilerimiz zor da olsa ilk seti 25-23 aldı. Büyük moral buldu. Bu moralle 2. Seti 25-18 ve 3. Seti de 25-13 farklı alıp maç skorunu da 2-0 lehine çevirdi.
Milli Takımın Gidişatını Beğenmiyorum…
3. Maç Kanada karşısında da aynı sıkıntı yaşandı. Beraberliklerle başlayan ilk seti 25-21 kazanan Türkiye, 2. Sette ecel terleri döktü. Rakibin 20-20’ye kadar önde götürdüğü sette 25-25 beraberlik sonrası seti 27-25 alıp 2-0 öne geçti. (İşte bu seti kaybetseydik maçın sonucu değişebilirdi.) Böyle geçen 2 set sonrası milliler 3. Seti de 25-13 maçı da 3-0 kazandı. Yenilgisiz grubu lider tamamladı. Ama milli takımın gidişatını beğenmiyorum. Böyle takım olmaz. Setin birini farklı kazanırken, diğer setleri kıl payı kazanıyor. Zoraki kazanılan seti kaybetsen ne olur. Takım her sette aynı başarıyı göstermeli. O zaman takım olur.