İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik sürdürdüğü sert politikalar, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu çerçevede yapılan açıklamalar, bölgedeki çatışmaların ciddiyetini vurguluyor. İspanyol basınına yansıyan haberlerde, “World in Progress Barcelona” adlı etkinlikte konuşan İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Orta Doğu’daki gerilimler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Sanchez, bu çatışmaların göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getirerek, uluslararası topluma yönelik Birleşmiş Milletler (BM) desteklerini sürdürme ve özellikle İspanya’nın izlediği yoldan giderek İsrail’e yapılan silah sevkiyatını derhal askıya alma çağrısında bulundu.
Sanchez, konuşmasında “Uluslararası toplumun uyanmasının ve Netanyahu’nun güç kullanarak yeni bir bölgesel düzen dayatma talebine karşı kararlılıkla hareket etmesinin zamanı geldi.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, uluslararası alanda barış ve istikrarın sağlanabilmesi için birlik olunması gerektiğinin altını çizen bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Özellikle, Sanchez’in durumu ele alışındaki sert üslup, mevcut gerginliğin ne denli ciddi bir hal aldığını gösteriyor. İspanya’nın Netanyahu’nun son açıklamalarına yönelik tepkisi de oldukça net. Başbakan Sanchez, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) güçlerinin Lübnan’ın güneyinden çekilmesi talep eden Netanyahu’ya karşı “İspanya, Netanyahu’nun açıklamasını şiddetle kınamaktadır. UNIFIL güçlerinin Lübnan’dan çekilmesi söz konusu olamaz.” şeklinde bir karşılık verdi.
Pedro Sanchez, bu bağlamda iki devletli çözümün Orta Doğu’daki çatışmaları sona erdirmek için “tek olası çözüm” olduğu görüşünü savundu. Bu çözümün, uluslararası düzenin ortak normlar üzerinden yeniden tesis edilmesi gerektiğini dile getirmesi, aynı zamanda bölgedeki barış süreçlerine dair umutları da yeşertti. Orta Doğu’daki barışın tesis edilmesi için uluslararası desteğin arttırılması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dünkü açıklamaları önemli bir tartışma konusu haline gelmişti. Netanyahu, UNIFIL güçlerinin Lübnan’ın güneyinden çıkartılması gerektiğini öne sürdü. İsrail ordusunun daha önce de bu yönde taleplerde bulunduğunu hatırlatan Netanyahu, bu taleplerin reddedilmesinin UNIFIL askerlerini Hizbullah’ın “rehinesi” haline getirdiğini savundu. Bu tür açıklamalar, bölgedeki gerginliği artırıcı bir etki de yapıyor.
UNIFIL ise, 10 Ekim’de İsrail ordusunun bir gözlem kulesine yönelik düzenlediği saldırıda iki barış gücü askerinin yaralandığını açıklamıştı. Bunun yanı sıra, 11 Ekim’de İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Ras Nakura bölgesindeki UNIFIL komuta merkezinin ana girişine top mermisiyle saldırdığı ve bir UNIFIL gözlem kulesinin de “Merkava” tanklarıyla vurulduğunu bildirmişti. Bu saldırılarda başka askerlerin de yaralandığı bilgisi geldi. Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu’da süregelen çatışmaların ve zıtlıkların yalnızca askeri müdahalelerle değil, aynı zamanda uluslararası işbirliği ve diyaloğa dayalı çözümlerle aşılabileceği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
