ABD’de yaşanan sıra dışı bir dava, doktor ile sevgilisi arasında yaşanan olayları mercek altına alıyor. 40 yaşındaki plastik cerrah Ammar Mahmoud ile 25 yaşındaki Maya Willow Sias, ardında şok edici iddialar bırakan bir ilişki yaşamışlar. Sias, eski sevgilisi Mahmoud’a yönelik açtığı 10 milyon dolarlık tazminat davasında, yaşadığı kötü deneyimleri gözler önüne seriyor. Bu dava, sadece Sias’ın yaşadıklarını değil, aynı zamanda Mahmoud’un karanlık yüzünü de gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor.
Sias, ilişki sırasında yaşadığı bir tartışma sonrasında acımasız bir şekilde darbedildiğini belirtiyor. Hatta cerrah, Sias’ın darp sonucu oluşan morluk ve kırıklarını gizlemek için onu kliniğine getirdi. Burada, genç kadının yüzüne anestezi uygulamadan çeşitli dolgu maddeleri enjekte etti. Bu olay, Sias’ın davada öne sürdüğü birçok iddiadan sadece bir tanesi.
Mahmoud hakkında yapılan iddialar, Sias’ın 16 sayfalık bir taciz dosyası hazırlamasına neden olmuş. Sias, bu dosyada dokuz aylık ilişki boyunca uğradığı tüm şiddet eylemlerini, yaşadığı kötü muameleyi belgeleyerek derlemiş. Avukatı Larry Hutcher, olayla ilgili, “Onu kelimenin tam anlamıyla bir seks kölesi yapmış,” şeklinde açıklamalarda bulundu. Sias, Mahmoud ile tanıştıkları Nisan 2023’te Miami’de gerçekleşen bir parti sırasında, doktorun ona ve arkadaşına üçlü ilişki teklifi yaptığını ancak bunu reddettiğini belirtiyor.
Ancak kabul etmediği bu sapkın teklifin ardından, Mahmoud’un uyuşturucu kullanımı ve aşırı kontrollü tavırlarıyla birlikte ilişki giderek karmaşık bir hal alıyor. İddianamede, Mahmoud’un Sias’ın cinsel ilişki tekliflerini reddetmesi durumunda ona uyuşturucu vererek cinsel saldırıda bulunduğu belirtiliyor. Örneğin, 7 Haziran 2023’te akşam yemeği sonrası Sias, Mahmoud’un üç kadınla birlikte olduğunu gördüğünde, bir kavga çıkılıyor ve bu sırada doktor onu ağır bir şekilde dövüyor.
Sias, bu travmatik olayların ardından, Mahmoud’un kendisini fiziksel olarak kısıtladığını, tehditlerde bulunduğunu ve rızası olmadan cinsel aktivitelere katılmaya zorladığını öne sürüyor. Yaşadığı kötü muamele nedeniyle ölmekten korktuğunu da ifade eden Sias, bu durumu 9 ay boyunca sakladığını dile getiriyor. Ayrıca, Mahmoud’un başka kadınlara yönelik de cinsel saldırı ve darp eylemlerinde bulunduğuna dair başka kurbanları da olduğu belirtiliyor.
İlgili dava devam ederken, Mahmoud’un eski eşi de benzer suçlamalarla mahkemeye başvurmuş durumda. Eski eş, doktoru kendisine cinsel saldırıda bulunmak ve vücudunu “onaylamaması” nedeniyle insan büyüme hormonu almaya zorlamakla suçluyor. Ayrıca, eski eşinin, doktor tarafından defalarca dövüldüğünü ve bir olayda boğulma tehdidiyle karşılaştığını belirtmekte.
Ammar Mahmoud, hakkındaki bu suçlamaları kesin bir dille reddediyor ve eski eşine karşı 2019’da bir hakaret davası açmış durumda. Her iki tarafın birlikteliğinin ve karşılıklı iddiaların devam etmesi, doktorun halen aktif olarak klinikte çalışıyor olmasının yarattığı tartışmalarla birleşince konunun daha da büyümesine neden oluyor. Sias’ın cesurca sergilediği duruş ve dava süreci, benzer durumlarla başa çıkmaya çalışan diğer mağdurlar için bir umut ışığı olmuş durumda. Bu dava, yalnızca kişisel bir çatışma değil, aynı zamanda sağlık mesleğinin etik sorunlarına dair önemli soruları gündeme getiriyor.