Estetik operasyonların giderek artmasıyla birlikte, sadece kadınların değil artık erkeklerin de bu yönteme sıklıkla başvurduğu görülmektedir. Ancak, bu artan taleple birlikte doğru bilgiye sahip olmadan yapılan operasyonlar sonucunda sağlık sorunları yaşayan ve kalıcı zararlarla karşılaşan vakalar da artmaktadır.
Uzman olmayan güzellik salonlarında yapılan botoks, yağ aldırma gibi işlemler de bu riskleri artırmaktadır. Plastik cerrahlar, bu konuda doğru bilgilendirme yaparak hastaların endişelerini gidermeye çalışmaktadır. Op. Dr. Serkan Kaya Ekinci de plastik cerrahiyle ilgili yanlış anlamaları ve şehir efsanelerini ele alarak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirdi:
Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Kaya Ekinci, “Plastik cerrahiyle ilgili şehir efsaneleri ve yalanlar” konusunu ele alarak, doğru bilinen yanlışları tek tek açıkladı. İşte detaylar:
Plastik Cerrahinin Yalnızca Kozmetik Olmadığı
Op. Dr. Ekinci, plastik cerrahinin kapsamının çok daha geniş olduğuna dikkat çekiyor: “Tıbbi müdahaleler cerrahi işlemler alanında, en kalıcı yanılgılardan biri, plastik cerrahinin doğada yalnızca kozmetik olduğu fikridir. Halkın önemli bir kısmı, plastik cerrahinin kapsadığı son derece önemli rekonstrüktif yönünü etkili bir şekilde gözden kaçırarak, plastik cerrahiyi güzelleştirme süreçleriyle ilişkilendirme eğilimindedir.”
Rekonstrüktif Cerrahinin Hayati Önemi
Op. Dr. Ekinci, plastik cerrahinin rekonstrüktif alanlarını örneklerle açıklıyor: “Örneğin doğumsal olarak oluşan yarık damak-dudak, yapışık parmak (sindaktili), vasküler kitleler (hemanjiomlar gibi); travmatik olarak oluşan yanıklar, trafik kazalarına bağlı yüz yaralanmaları, çeşitli kesiler ve uzuv kopmaları; edinsel olarak oluşan çeşitli deri ve yumuşak doku tümörleri… Bunları sayarken bile düşünmenizi isterim ne kadar da hayati sonuçlar çıkarıldığını… Kronik yaralar bu cerrahi disiplin alanı içindedir. Kemik (özellikle yüz, kafa ve el kemikleri) ve kıkırdak çatıdaki (kulak ve burun kıkırdakları gibi) kayıplar, şekil bozuklukları, patolojik olaylar (tümör, kist, kanser hücrelerinin verdiği zararlar gibi) da plastik cerrahinin sorumluluk alanındadır.”
Plastik Cerrahinin Büyüyen Kapsamı
Op. Dr. Ekinci, toplumun plastik cerrahiyi yalnızca estetik müdahalelerle sınırladığını belirtiyor: “Şimdi sokaktaki 100 kişiye sorarsak eminim çoğu plastik cerrahinin yüz germe, burun işleri ve liposuction dolgu, botoks olduğunu düşünür. Cinsiyet değiştirme ameliyatları, yüz ve doku organ nakilleri ise plastik cerrahinin ne kadar büyük bir cerrahi branş olduğunu anlatmaya yetmiştir.”
Mikrocerrahideki Hassasiyet
Plastik cerrahinin bir başka alanı olan mikrocerrahide gösterilen hassasiyet de Op. Dr. Ekinci tarafından şöyle anlatılıyor: “Burada plastik cerrahlar, küçük, kopmuş kan damarlarını veya sinirleri yeniden bağlamak, dokuları vücudun bir bölümünden diğerine nakletmek ve hatta kopmuş uzuvları yeniden bağlamak için gelişmiş teknikler kullanırlar. Bu, plastik cerrahinin derin tıbbi gerekliliğini vurgulamakta ve normal vücut fonksiyonlarını geri kazanmadaki temel rolünü sergilemektedir.”
Meme Rekonstrüksiyonundaki Kritik Rol
Op. Dr. Ekinci, plastik cerrahinin meme kanseri hastalarının tedavisindeki önemli rolünü de vurguluyor: “Meme rekonstrüksiyonu alanı, meme kanseri hasta bakımında plastik cerrahinin kritik rolünü daha da vurgulamaktadır. Bu uzmanlık, mastektomiden sonra meme dokusunu yeniden inşa etmeye odaklanır, böylece genel iyileşme süreçlerine büyük ölçüde katkıda bulunabilecek hastanın vücut imajını ve güvenini geri kazanmaya yardımcı olur.”
Sonuçların Kalıcı Olmadığı Gerçeği
Op. Dr. Ekinci, plastik cerrahinin sonuçlarının kalıcı olmadığı yaygın inancını da ele alıyor: “Plastik cerrahinin, uzun süreli sonuçlar üretebileceği doğru olsa da, kaçınılmaz yaşlanma süreçlerine karşı sonsuzluk veremeyeceği, çeşitli yaşam tarzı seçimlerinin sonuçlarına karşı koruma sağlamadığını da belirtmek isterim.”
Güneş Işığı ve Tütün Kullanımının Olumsuz Etkileri
Yapılan prosedürlerin sonuçlarını olumsuz etkileyen faktörler arasında güneş ışığına maruz kalma ve tütün kullanımı da yer alıyor. Op. Dr. Ekinci, “Güneş ışığındaki zararlı UV radyasyonu, cildin erken yaşlanmasına neden olarak estetik prosedürlerin sonuçlarını baltalar. Benzer şekilde, tütün ürünlerinin alışılmış kullanımı, cilt yaşlanmasını önemli ölçüde hızlandırabilir ve yara iyileşmesini bozabilir, potansiyel olarak cerrahi bir prosedürün sonuçlarını tehlikeye atabilir” diyor
Plastik Cerrahide Riskler ve Önlemler
Operasyonların riskleri konusunda da bilgi veren Op. Dr. Ekinci, “En büyük risk anormal kanamadır. Hastayı tanımak ve hastalığı konusunda ayrıntılı anemnez almak önemlidir. Hastanın önceden kullandığı ilaçlar kan sulandırıcı kardiyak durumu ve bu riski en aza indirmek için belirli kan testleri yapmak ve belirli ilaçlardan kaçınmak gibi titiz önlemler alıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Enfeksiyon Riskini Azaltmak İçin Alınan Önlemler
Operasyon sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için de birçok tedbir aldıklarını belirten Op. Dr. Ekinci konuşmasını şöyle sürdürdü:
Kuşkusuz operasyonlar sonrasında gelişebilecek enfeksiyonu önlemek için de birçok şey yapıyoruz. Ameliyattan önce ameliyat edilen bölgenin antimikrobiyal yıkamalarına başlıyoruz. Bakterilerin birikebileceği göbek deliğinde bile antibiyotik kullanıyoruz. Bu yüzden antibiyotik tedavilerini uygun bir şekilde kullanıyoruz.
Biz hastalarımıza mutluluk ile beraber sağlıklı bir şekilde şifa vermek için her gün kendimizi güncelliyor ve daha iyi prosedürler için kendimizi geliştiriyoruz.
Beni Türk Hekimlerine Emanet edin diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün izinde olmaya devam ediyoruz.”