Bizler, Türkiye’nin ilk sinema eğitimini veren ve uluslararası alanda kabul görmüş bir film arşivine sahip olan bu köklü kurumun öğrencileri olarak, öğrenciler ve akademisyenlerin rektörlük tarafından maruz bırakıldığı yıpratıcı sürecin artık son bulmasını temenni ediyoruz.
2019 yılında Türk Film Arşivi’nin Müdürü Profesör Asiye Korkmaz’ın görevden alınması ve yerine Rektör Handan İnci’nin kendisini atamasıyla başlayan sürecin bugün geldiği nokta şudur:
- Türk Film Arşivi, okulun Bomonti yerleşkesinin otopark katında kilitli tutulmaktadır. Sinema bölümü akademisyenlerinin ve öğrencilerinin arşive erişimi devamlı olarak engellenmiş; hukuki raporlarda arşivin uzman kadrolarına teslim edilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen, sinema ve arşivcilik alanında yeterliliği tartışmalı, okulun farklı bölümlerinin akademisyenleri arşivin yönetiminden sorumlu tutulmuştur.
- Deprem riskine dair önlem alınması tavsiye edilen Balmumcu yerleşkesi, dört yıldır atıl durumda bırakılmış ve bu süreçte herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Sürecin şeffaflığı kaybolmuş, yerleşkenin geleceği hakkında üniversitenin hiçbir bileşeniyle bilgi paylaşılmamıştır.
- Rektör Handan İnci, basına verdiği açıklamalarda merkezin önceki yönetimini karalamış ve itibarsızlaştırmaya çalışmıştır.
- Sinema bölümü öğrencileri, dört yıldır kampüssüz, sınıfsız, atölyesiz ve ekipmansız bırakılarak, eğitim içinde üretim ilkesiyle en nitelikli sinema eğitimini veren bu kurum, niteliksizleştirilmiştir.
- Rektör, bölüme sinema bölümü mezunu dahi olmayan dört yeni akademisyen atayarak bölümün kültürel yapısını erozyona uğratmıştır.
- 21 Ağustos 2024 tarihinde yapılan duyuruda, sinema bölümünün Ortaköy Kız Öğrenci Yurdu’na taşınmasına karar verilmiş, gelen tepkiler üzerine bu karar bir yıl süreyle ertelenmiştir. Ancak açıklamalara göre, bahar dönemi sonunda bu karar uygulanacak; yurt öğrencileri yurtsuz kalacak, sinema bölümü öğrencileri ise bir yurtta eğitim görecektir.
- Tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek yarı zamanlı akademisyenlerimiz işten çıkarılarak, aldığımız atölye dersleri sekteye uğratılmıştır.
- Tüm bu gelişmelerin ardından, Handan İnci sosyal medya hesaplarını kapatmış ve üniversitenin resmi hesaplarında yorumları engelleyerek öğrenci ve akademisyenlerin sesini susturmaya çalışmıştır. Öğrencilerle olan tüm iletişimi kesmiş, görüşme taleplerini reddetmiştir.
Biz sinema bölümü öğrencileri olarak, bu gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ettik. Ancak, artık iyi niyetin varlığına dair inancımızı tamamen yitirmiş durumdayız. Geçen beş yıl boyunca her geçen gün kötüye giden bu süreçte, sinema bölümünün geleceğini korumak adına sessiz kalmayacağımızı ve elimizden gelen her şeyi yapacağımızı duyuruyoruz. MSGSÜ Sinema Bölümü’nün akademisyenleri ve öğrencileriyle birlikte yürütülmeyen hiçbir kararı kabul etmeyeceğimizi ve rektörlükten tatmin edici açıklamalar beklediğimizi bildiriyoruz.
2019 yılından itibaren sürecin takipçisi olacağını söyleyen tüm Sinema TV sendikalarını, MSGSÜ mezunlarını, tüm MSGSÜ öğrencilerini ve sinemaya gönül vermiş herkesi bu süreçte yanımızda olmaya; Türkiye’nin görsel hafızasını korumak için harekete geçmeye davet ediyoruz.
MSGSÜ Sinema Öğrencileri Topluluğu