İsrail, Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarına aralıksız olarak devam etmektedir. Bu konuda Lübnan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi bir açıklama ile Lübnan’ın Birleşmiş Milletler temsilciliğinin Enformasyon Bakanlığı ile işbirliği içinde çalışmalara devam ettiği belirtilmiştir.
Açıklamada, İsrail’in Beyrut’un Evzai bölgesi ile güneydeki Hasbiya’da gazeteciler ve medya tesislerine yönelik yaptığı saldırılardan bahsedilmektedir. Bu saldırılar sonucunda iki kameraman ve bir yayın mühendisinin hayatını kaybettiği, bazı gazeteci ve kameramanların da yaralandığı ifade edilmiştir. Lübnan yönetimi, bu durumla ilgili olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurduklarını duyurmuş, İsrail’in medyayı sürekli hedef almasının özgür gazeteciliğin temel ilkelerini zedelediğini ve bunun bir savaş suçu sayılması gerektiğini vurgulamıştır.
Lüban’ın resmi açıklamasında, “Gazetecilere yönelik saldırılar, İsrail’in Lübnan’daki askeri operasyonlarını takip eden gazetecileri sindirme amacı taşımaktadır” denilmiştir. Bu bağlamda, BMGK’ya üye ülkelerden Lübnan’da derhal bir ateşkes sağlamaları ve İsrail’in saldırılarını durdurmaları için etkili adımlar atmaları çağrısında bulunulmuştur. Lüban Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, Ekim ayında gerçekleştirilen saldırılarda 11 gazetecinin yaşamını yitirdiğini belirtmiştir. Ayrıca, 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren gerçekleştirilen saldırılar sonucunda toplamda 167 sağlık çalışanının da hayatını kaybettiği ve 275 kişinin yaralandığı bilgisi verilmiştir.
İsrail ordusunun, 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana Lüban’a yönelik düzenlediği saldırılarda toplam 2 bin 672 kişinin yaşamını yitirdiği ifade edilmiştir. Bu ölümlerin 104’ü çocuk, 194’ü ise kadın olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun yanı sıra, bu dönemde yaklaşık 12 bin 468 kişinin yaralandığı bildirilmiştir.
Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar, 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren kontrollü bir şekilde devam etmektedir. İsrail, 23 Eylül’de Lüban’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerinde yüzlerce hava saldırısı gerçekleştirmiştir. Hava saldırlarının yanı sıra, Hizbullah da İsrail’e karşı roket ve füze ile yanıt vermektedir. Ancak, İsrail tarafında bu saldırılarda büyük bir hasar olmadığı bildirilmiştir.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lüban’da yüz binlerce insanın yerinden edildiği tahmin edilmektedir. Bu göç dalgası, güney bölgelerden başlayarak başkent Beyrut ve kuzeye doğru devam etmektedir. Lüban hükümeti, yerinden edilen kişilerden 486 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıklamıştır. Bu durum, Lüban’daki insani durumu daha da kötüleştirmekte ve uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir.
Sonuç olarak, İsrail’in Lüban’a yönelik saldırıları ve gazetecilere yönelik yapılan saldırılar, bölgedeki çatışmaları daha da karmaşık hale getirmektedir. Bu olaylar, hem insani krize yol açmakta hem de uluslararası hukukun ihlaline dair ciddi endişeler doğurmaktadır. Tüm bu sürecin uluslararası arenadaki sonuçları ve tavsiyeleri ise zamanla daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.