USD38,22
%0.3
EURO43,94
%1.04
EURO/USD1,15
%0.71
BIST9.317,24
%0
Petrol66,77
%-1.75
GR. ALTIN4.147,62
%1.74
BTC3.316.482,26
%2.17
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Kasko Sigortasında Dönüşüm Oranı Neden Düşük?

Kasko Sigortasında Dönüşüm Oranı Neden Düşük?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Türkiye’de kasko sigortası talebinin mevcut durumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yaşar, yıllık olarak yaklaşık 20 milyon kasko teklifinin hazırlandığını, bu rakamdan yalnızca 8,5 milyonunun poliçeye dönüştüğünü belirtti. “Bugün sektörde kasko sigortası için yıllık yaklaşık 20 milyon teklif veriliyor. Ancak bu tekliflerin yalnızca 8,5 milyonu gerçek poliçeye dönüşüyor. Burası dikkat çekici bir gerçeği ortaya koyuyor: Kasko sigortası alanında yapılan başvuruların poliçe haline gelme oranı, potansiyelin çok altında. Bunun nedenleri üzerinde durmalıyız. Öncelikle sıkça konuşulan kasko fiyatlarının yüksek olduğu algısı artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Rekabet sayesinde kasko primleri, mevcut maliyetlerin 10 puan altında artış gösteriyor. Ancak bu durum sektörde yeterince yansımıyor; teklifler alınıyor ama poliçeye dönüşmüyor” ifadelerini kullandı.

“Müşterilere kapsamı açıkça ifade etmezsek kararsız kalıyorlar”

Sektörün diğer bir sorununun, müşterilerin teminat içeriklerini anlayamaması olduğunu vurgulayan Yaşar, “İnternet ve çağrı merkezleri aracılığıyla alınan teklifler, çoğu zaman gerçek bir satın alma niyeti taşımıyor. Fiyat görmek amacıyla alınan teklifler, değerlendirilmeden kalabiliyor ve bu durum dönüşüm oranlarını olumsuz etkiliyor. Müşterilerin, ucuz bir kasko ile daha kapsamlı bir ürün arasındaki farkı net bir şekilde bilememesi, onların kararsız kalmasına ve poliçeden vazgeçmelerine neden oluyor” dedi.

“Yaş bazlı esnek fiyatlama sistemine ihtiyaç var”

Türkiye’deki araçların ortalama yaşının yüksekliğine dikkat çeken Yaşar, yaş bazlı esnek fiyatlama modellerinin geliştirilmesinin gerekliliğini ifade etti. “Aynı müşteri, birden fazla acenteden teklif alıyor. Sadece biri poliçeye dönüşürken, diğerleri boşa düşüyor. Bu da oranları düşürüyor. Trafik sigortası zorunlu olduğu için yaptırılırken, kasko hala ertelenebilir bir harcama olarak algılanıyor. Bu zihniyet dönüşümü de kısıtlıyor. Ayrıca, araç parkının durumu da önemli bir faktör. Bugün Türkiye‘de trafiğe kayıtlı araçların ortalama yaşı 14,3 yıl, kamyonların 18 yıl, otobüslerin 16 yıl ve otomobillerin 14,2 yıl. Hatta araçların yüzde 26’sı 21 yaş ve üzeri. Bu yaş grubu, sigorta şirketleri açısından daha riskli görülüyor. Bu nedenle bazı şirketler, yaşlı araçlara teklif vermekten kaçınıyor veya çok yüksek primler talep ediyor. Dolayısıyla bu durum, kasko yaptırmak isteyenler için caydırıcı bir tablo oluşturuyor” şeklinde konuştu.

“Dar kasko yeni müşteri grupları ile yeniden değerlendirilmeli”

Dar kasko ürününün uzun süre hak ettiği değeri bulamadığını ancak yenilenen kullanıcı gruplarıyla yeniden ön plana çıktığına değinen Yaşar, “Uzun süre sektörde yer alan ‘dar kasko’ ürünü, bugüne dek hak ettiği karşılığı bulamamıştı. Ancak şu anda, galericiler ve ikinci el oto satıcıları gibi yeni kullanıcı gruplarının oluşmasıyla dar kasko önemli bir alternatif haline geliyor. Bu gruplar, ellerindeki araçları satışa sunmadan önce kısa süreli güvenceye ihtiyaç duyuyor. Klasik kasko ürünleri, bu kısa vadeli ihtiyaca yanıt veremiyor. Burada dar kasko devreye girerek daha uygun primlerle, sınırlı ama amaca hizmet eden teminatlarla sunuluyor” dedi.

“Rekabet fiyat odaklı değil, değer odaklı olmalı”

Sigorta sektörünün, daha anlaşılır ve sade ürünler sunması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Sigorta sektöründe ne yapılmalı? İhtiyaca özel, açık, anlaşılır ve sade ürünler üretmeye odaklanmalıyız. Dar kasko gibi modüler yapılar, yalnızca ikinci el araç satıcıları için değil, genç sürücüler ve şehir içindeki kısa mesafe kullanıcıları gibi geniş bir segmente hitap edebilir. Müşterilere sadece fiyat önerilmesi yetersiz; teminat farklılıklarını net bir şekilde açıklamalıyız. Dijital teklif sistemleri bu anlayışla yeniden estructur edilmelidir. Acenteler ise sadece fiyat odaklı rekabete değil, değer odaklı danışmanlık anlayışına yönelmeli” ifadelerini kullandı.

“Kasko sadece aracı değil, hayatı da korur”

Sigorta Birliği’nin, sigorta okuryazarlığını artırmak için yapay zeka destekli bir uygulama üzerinde çalıştığına da değinen Yaşar, “Bu bağlamda sektör adına sevindirici bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Türkiye Sigorta Birliği, sigorta okuryazarlığına katkıda bulunmak ve sigortalı adaylarının bilinçli kararlar almasını sağlamak amacıyla yapay zeka destekli bir chatbot uygulaması geliştirmekte. Bu sistem, tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgiler sunarken ticari yönlendirme yapmadan doğru bilgi sunmayı ve sektöre duyulan güveni artırmayı hedefliyor. Kullanıcılar, doğru bilgiye kolayca ulaşarak karar verme süreçlerini destekleyecekler. Bu uygulama, yalnızca bilgilendirme değil; zaman tasarrufu, iletişimin kolaylaşması ve sektör ile doğru bir bağ kurma anlamında da önemli bir değişimin habercisi olacak. Unutmayalım, kasko sadece aracı değil, hayatı, zamanı, emeği ve huzuru da korur. Bu değerin toplumun tüm kesimlerine aktarılması, ortak bir sorumluluk durumundadır.” – ANKARA

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kasko Sigortasında Dönüşüm Oranı Neden Düşük?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!