İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik hava saldırıları, masum sivilleri hedef almayı sürdürüyor. Son olarak, Israil savaş uçakları, Lübnan’ın güneyinde bulunan Nebatiye Belediyesi’ne hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıların ardından, uluslararası kamuoyunda büyük bir kınama furyası başladı. Arap Birliği, kınama mesajı yayınlayarak, olayların ciddiyetine dikkat çekti. Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt imzasıyla yayımlanan açıklamada, özellikle Nebatiye Belediye Başkanı ve insani yardım faaliyetlerinde bulunan gönüllülerin de arasında bulunduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı.
Açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki “acımasız senaryoyu” Lübnan’a taşıdığı ifade edildi. Bu bağlamda, gerçekleştirilen hava saldırılarının gelişigüzel olduğu ve sivil altyapıyı da hedef aldığı belirtildi. Tel Aviv yönetiminin, Avrupa’dan gelen eleştirilere karşı tahammülsüz davrandığına dikkat çekildi. Ayrıca, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinli sivillere yönelik katliamlarını sürdürme kararlılığını gösterdiği ifade edildi. Gazze’nin kuzeyinde yaşayan sivillerin tehcir edilmesi adına yapılan saldırılar, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştiriyor.
Aynı zamanda, Gazze’deki tehcir planları kapsamında insanların çadırlarda dahi bombalandığı bilgisinin de yer aldığı açıklamada, uluslararası toplumun bu suçlara kayıtsız kalmasının, geçici bir durum olmadığının altı çizildi. Kayıtsız kalmanın, bu kişilerin işlenen suçlara ortak olacağına dair ciddi bir uyarı yapıldı.
Hava saldırısı sonucunda Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, Nebatiye Belediyesi ve Belediyeler Birliği binalarının bombalanması neticesinde 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 43 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Hizbullah’a yakın olan “El-Ahbar” gazetesi de bu saldırıda Nebatiye Belediyesi’nin hedef alındığını ve belediye başkanının yaşamını yitirdiğini duyurdu.
İsrail ordusu, Hizbullah ile 8 Ekim 2023’ten bu yana süregelen çatışmalar doğrultusunda, Lübnan’ın güney kentleri, Bekaa ve Baalbek bölgelerine yönelik yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu süre zarfında 104’ü çocuk, 194’ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 350 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 10 bin 906 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut’a yapılan hava saldırısında öldürüldü. Hizbullah, bunun karşılığında İsrail’e roket ve füzelerle karşılık vererek çatışmaların alevlenmesine neden oldu. İsrail bombardımanlarının yol açtığı insani krizin bir başka boyutu ise, ülke genelinde yüz binlerce kişinin yerinden edilmesi. Lübnan’ın güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeyine doğru büyük bir göç dalgası gözlemleniyor.
Lübnan hükümeti, yerinden edilen kişilerden 456 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini duyurdu. Bu durum, sadece savaşın etkisini değil, aynı zamanda bölgedeki insani krizin derinleşmesini de gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu tür olaylar karşısında kayıtsız kalması, yıkıcı sonuçların daha da derinleşmesine yol açmakta. Lübnan’daki bu çatışmalara dair daha fazla bilgi edinmek, hem bölgedeki gelişmeleri hem de uluslararası kamuoyunun tepkilerini anlamak adına önem taşıyor.
Sonuç olarak, İsrail’in sürdürdüğü bu saldırılar, yalnızca bir bölgedeki çatışma değil, aynı zamanda uluslararası insani hukukun ihlalini ve masum insanların yaşamlarının tehlikeye atılmasını da beraberinde getiriyor.