İsrail basını, Gazze Şeridi’nin Refah bölgesindeki Filistinlilerin tahliye edilme planını reddetmesinin detayları ortaya çıktı. İsrail’in kara saldırısına hazırlık amacıyla Filistinlilerin bulunduğu Refah’tan tahliye edilmesi önerisi, ABD’ye dair yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Kanal 12’nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi ile bir toplantı düzenledi. Sullivan, İsrailli yetkililere “21. yüzyılda yaşanacak bir açlık krizinin sorumluluğunu üstlenmek üzeresiniz ve bu kabul edilemez. Şu ana kadar sunduğunuz tahliye planı ne etkileyici ne de uygulanabilir.” şeklinde konuştu.
Blinken ise İsrailli yetkililere, “Refah’ı boşaltmak 4 ay sürecek. İnsani yardım ulaştırma konusundaki çalışmalarınızın hızına göre Refah’ı boşaltmak 4 ay sürecek.” dedi. Dreamer ise Refah’a kara saldırısı yapmadan Hamas’ın dağıtılamayacağını savundu ve bunun savaş hedeflerine ulaşmak için aşılamaz bir koşul olduğunu belirtti. Sullivan, Dreamer’a, “Eğer ertesi gün için organize bir plan yoksa ne Refah ne de başka hiçbir şey Hamas’ı parçalama yönünde ilerlemenize yardımcı olamaz.” diye yanıt verdi.
Toplantının ardından Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Refah’a kara saldırısına ilişkin ABD’nin kaygılarını dikkate alacağı belirtildi. ABD yönetimi, yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’a kara saldırısına karşı olduğunu ifade ediyor. Ancak İsrail, ABD’nin itirazlarına rağmen Refah’a kara saldırısı başlatacağını duyurmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 1 Nisan’da yaptığı basın toplantısında, ordunun Refah’a kara saldırısını onayladığını açıklamıştı.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’tan tahliye etme planını reddetmesiyle ilgili ABD ile yaşanan görüşmeler ve karşılıklı eleştiriler gündemdeki yerini koruyor. İsrail’in Refah’a kara saldırısı konusunda ABD’nin endişeleri önemsenirken, Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, kendi stratejik hedeflerini gerçekleştirmek adına planlarını uygulamaya koymakta kararlı görünüyor. Bu durum, bölgedeki siyasi gerilimi artırarak, uluslararası toplumun dikkatini Filistin-İsrail çatışmasının tarafları arasındaki gergin ilişkilere çekiyor.