Konya’nın Hadim ilçesinde nisan ayında meydana gelen don olayları ve kuraklık, tarımsal üretimde önemli olumsuzluklara yol açtı. Ancak tüm bu olumsuz koşullara rağmen, bölgedeki domates yetiştiriciliği, çiftçilerin toprağa yeniden umutla sarılmasını sağladı.
İlçede geleneksel tarım yöntemlerinden modern uygulamalara geçiş hız kazandı. Özellikle seracılık faaliyetleri ile domates verimi dikkat çekici bir artış gösterdi. Zor geçen sezonun ardından seralarında domates üretimi yapan çiftçiler, hem verim hem de ürün kalitesinden duydukları memnuniyetle, toprakla yeniden buluşmanın ve ürün yetiştirmenin sevinçlerini yaşıyorlar.
Hadim’e bağlı Yağcı Mahallesi’nde üreticilik yapan Fatma Adıgüzel, 2025 yılının zorlu geçtiğini ifade etti. Sezon başında etkili olan don olayı ve kuraklık nedeniyle endişe duyduklarını belirten Adıgüzel, “Bu sene kirazımız üşüdü. Dondan dolayı meyve verimimizde büyük kayıplar yaşadık. Üreticiler oldukça zor durumda kaldı. Domates yetiştiriciliği sayesinde kendimizi kalkındırmaya çalışıyoruz ve bu süreçte iyi verim elde ediyoruz. Şükürler olsun, elimizden geleni yaparak ayakta kalmaya çalışıyoruz. Seracılık yapmak isteyenlere tavsiyem, bakımı biraz zor olsa da oldukça iyi sonuç alabiliyoruz. Seracılığın en büyük avantajı don ve dolu gibi olumsuz hava koşullarından minimum düzeyde etkilenmesidir. Don olayından dolayı yaşanan kıtlık, domates bizim için bir kurtarıcı oldu” dedi.
Diğer bir üretici Mustafa Yerlikaya ise Aladağ Vadisi’nde seracılık ve ürün çeşitliliğinin artma eğilimi gösterdiğini dile getirerek, “Geçen yıl arkadaşlarımla beraber sera yapma kararı aldık. İlk başta erik yetiştirme düşüncem vardı ama sonra çileğe yöneldim. Sonunda çilekten vazgeçip, domates ekmeye karar verdim. Aladağ Vadisi’nde yaklaşık 50 sera bulunmakta. Biz seramızı yüzde seksen hibe destekle aldık ve domates ektik. Yılda 30 ton civarında domates üretiyoruz, diğer seralarla birlikte toplamda 800-1000 ton domates hasadı yapıyoruz. Aladağ bölgesinde hemen herkes domates yetiştiriyor. Ancak bunu daha fazla seraya dönüştürmek istiyoruz. Açık alanda 50 sera varsa, 150 de dışarıya ekim yapan var. Devletin desteği ile Aladağ bölgesini tamamen sera alanı haline getirirsek, Alanya bölgesine benzer bir güzellik ortaya çıkarabiliriz. Bu durum gençlerimiz için de faydalı olur. Konya’dan gelen gençler var, ben de oradan geldim. İki yıl Konya’da kaldım ama beğenmeyip köyüme döndüm ve seracılık yapmaya başladım, şimdi mutluyum. Köye dönüp çalışanları bekliyorum. Köyde gerçekten yaşam var ve özellikle sera alanında herkesin bu fırsatı değerlendirmesini isterim. Dondan etkilenen kış meyvelerimiz, üzüm, kiraz, elma, ayva gibi ürünlerimiz oldu. Ancak seralarda yer alan domates bizi zor durumdan kurtardı” şeklinde konuştu. – KONYA