Rusya’nın başkenti Moskova’daki bir konser salonunda gerçekleşen terör saldırısıyla ilgili olarak Ukrayna’nın şüpheli görüldüğü biliniyor. Amerikan istihbaratının, saldırıdan önce Rus yetkilileri uyardığı konuşulanlar arasında yer alıyor. Rusya ise bu duruma temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, saldırının izlerinin ABD tarafından kontrol edilen Kiev yönetiminin başında bulunan Ukrayna özel servislerine uzandığını açıkladı. Patruşev, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Üyesi Ülkelerin Güvenlik Konseyi Sekreterlerinin 19. Toplantısı’nda bu konuya değindi.
Patruşev, saldırının Rusya’da yasaklı olan DEAŞ’ın Afgan kolu tarafından gerçekleştirildiği iddialarının empoze edilmeye çalışıldığını belirtti. Ancak, saldırının izlerinin tamamen ABD tarafından kontrol edilen Kiev yönetiminin başında bulunan Ukrayna özel servislerine uzandığını savundu. Ayrıca Patruşev, DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütlerinin de Washington tarafından oluşturulduğunu değerlendirdi.
Bu açıklamaların ardından, terör saldırısının ardında hangi örgütlerin olduğu ve gerçek sorumluların belirlenmesi konusunda uluslararası arenada yeni tartışmaların başlaması bekleniyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik suçlamaları, iki ülke arasındaki zaten gerilimli ilişkileri daha da zorlayabilir. Patruşev’in açıklamaları, Ukrayna’nın uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkileyebilir. ABD’nin bu konudaki tutumu ve cevabı ise merakla bekleniyor.
Öte yandan, Rusya’da gerçekleşen terör saldırısı, ülkede güvenlik endişelerini artırmış durumda. Bu tür saldırılara karşı alınacak önlemlerin ve güvenlik tedbirlerinin daha da sıkılaştırılması bekleniyor. Diplomatik ilişkilerde gerilim yaratabilecek bu tür olayların, uluslararası toplumun güvenlik politikalarını da etkileyebileceği düşünülüyor. Sonuç olarak, bu tür terör olaylarının önlenmesi ve sorumlularının adalete teslim edilmesi, uluslararası işbirliği ve koordinasyonun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.