ABD ve Çin arasında devam eden yapay zeka yarışı, giderek artan bir gerginlikle doludur. Her iki ülke de stratejik avantajlar elde etmek amacıyla büyük yatırımlar yapmaktadır ve bu durum uluslararası arenadaki rekabeti kızıştırmaktadır. Son yıllarda Çin, ABD merkezli şirketlerin teknolojilerini çalmakla suçlanmaktadır. Federal bir iddiaya göre, eski bir Google yazılım mühendisi olan Linwei Ding, şirketin yapay zeka teknolojilerini çalmakla suçlanmıştır.
Linwei Ding’in, Google’da çalıştığı dönemde, yapay zeka süper bilgisayar veri sistemini tasarlayan ve bakımını yapan ekibin bir parçası olduğu belirtilmektedir. Ding’in Google’dan 500 gizli dosyayı çalması ve bu bilgileri Pekin merkezli bir şirkete aktarmaya çalışması, suçlamalar arasındadır. Ding’in bu dosyaları, buluta yüklemek için özel bir şema kullanarak çaldığı ifade edilmektedir. Ding, gizli bilgileri çalma girişiminde bulunduğu sırada, Google’ın ana kampüsünden çok uzak olmayan Newark’daki evinde tutuklanmıştır.
Çin merkezli bir teknoloji şirketinden aylık olarak ödeme alan Ding’in, yapılan ödemeler karşılığında yapay zeka teknolojileri hakkında bilgi sızdırdığı belirtilmektedir. Ding’in, Pekin’de düzenlenen bir konferansta yeni bir yapay zeka start-up şirketi kurmak için fon arayışında olduğu açıklanmıştır. Ding’e yardım eden başka bir Google çalışanı olduğu da iddianamede yer almaktadır.
Fikri mülkiyet ihlalleri, ABD-Çin ilişkilerinde önemli bir tartışma konusu olmuştur. Çin vatandaşlarının, ABD şirketlerinden ticari sırları çalmakla suçlandığı daha önceki olaylar hatırlatılmıştır. FBI direktörü Christopher A. Wray’in, Çin’den gelen fikri mülkiyet hırsızlıklarının ABD’nin ekonomik ve ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu yönündeki açıklamaları da vurgulanmıştır.
Sonuç olarak, teknoloji alanındaki rekabetin giderek arttığı, yapay zeka gibi alanlarda teknolojik ilerlemelerin önemli bir stratejik avantaj sağladığı bir dönemde, ticari sırların çalınması olayı önemli bir gelişmedir. ABD ve Çin arasındaki bu tür anlaşmazlıkların, uluslararası ilişkiler ve teknoloji alanındaki ilerlemeler üzerinde büyük etkileri olabileceği unutulmamalıdır.