İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, bölgedeki sivil yaşamı tehdit eden bir duruma dönüşmüş durumda. Bu tarih, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın, Filistinlilere yönelik sürekli ihlallere karşılık vermek amacıyla İsrail’e kapsamlı bir saldırı başlattığı bir dönüm noktası oldu. Hamas, Mescid-i Aksa gibi kutsal değerlere yapılan ihlalleri bahane ederek bu eylemi gerçekleştirdi.
Başlangıçta, İsrail’in 7 Ekim tarihindeki saldırılarında 1200 İsrailli hayatını kaybederken, 5,132 kişinin yaralandığı bildirildi. Ancak, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava ve kara saldırıları bununla sınırlı kalmadı. 7 Ekim’den itibaren yaklaşık olarak 42,718 Filistinli, bu saldırılar sonucu hayatını kaybetti. Bu ölümler arasında 17,000’den fazla çocuğun ve 11,378 kadının olduğu belirtilirken, 100,282 kişinin de yaralandığı aktarıldı. Bu korkunç rakamlar, çatışmaların boyutunu ve sivil kayıpları gözler önüne seriyor. Ayrıca, hala enkaz altında birçok cesedin bulunduğu düşünülüyor.
Saldırılar sadece sivillerin hayatını değil, aynı zamanda sivil altyapıyı da tehdit ediyor. İnsanların güvenli bir yer bulmak amacıyla sığındıkları hastane ve eğitim kurumları, hedef alınarak tahrip ediliyor. Bu durum, Gazze’deki sağlık hizmetleri ve eğitim süreçlerinin sürdürülebilirliğini büyük ölçüde etkiliyor. İsrail ordusu, 7 Ekim’de başlayan saldırılar sırasında 356’sı karadan işgal sürecinde olmak üzere toplam 752 askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Ayrıca, 2023 yılı sonunda, savaşa bir nebze olsun insani bir ara verilmesi amacıyla yapılan görüşmeler neticesinde, 24 Kasım 2023 tarihinde 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı olarak serbest bırakıldı. Ancak bu insani ara sona erdikten sonra, İsrail’in alıkoymaya devam ettiği binlerce Filistinli olduğu bildirildi. Öte yandan, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de benzer saldırılar devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana, 166’sı çocuk olmak üzere toplam 760 Filistinli, İsrail askerleri ve bölgedeki İsrailli yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybetti.
Genel olarak bu süreç, Ortadoğu’da karmaşıklığı arttırmakla kalmayıp, uluslararası toplumda da kaygı yaratmış durumda. Gazze’deki insani kriz giderek derinleşirken, tahrip olan altyapı ve kayıplar, bölgedeki barış çabalarını daha da zorlaştırıyor. Sivil halkın maruz kaldığı şiddet ve kayıplar, sadece anlık bir felaket değil, aynı zamanda uzun vadeli sonuçları da beraberinde getirecek bir durum. 7 Ekim’den bu yana yaşananlar, bölgedeki çatışmanın ne denli karmaşık ve derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.