11. Yargı Paketi: 6 Şubat Depremlerinin Suçlularına Cezasızlık Getiriyor
6 Şubat depremleri sırasında yaşamını yitiren on binlerce yurttaşın ölümündeki sorumlulukları nedeniyle yargılananlara cezasızlık getirecek olan 11. Yargı Paketi’ne tepkiler giderek büyüyor. İstanbul Barosu, düzenlemenin bu haliyle geçmesi durumunda gelecekte daha ağır felaketlerin önünün açılabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Adalet Peşinde Aileleri Platformu da, “Bugün sessiz kalmak, yarın yeni enkazların altında hep birlikte kalmak demektir” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Yargı Paketinin Tartışmalı Maddeleri
Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi’nin en çok konuşulan maddesi, 2023’teki 10. Yargı Paketi ile getirilen “Covid-19 infaz indirimi”nin kapsamını genişleten 27. madde oldu. Bu maddeyle, kadına ve çocuğa yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı ile “terör” suçu işleyenler dışındakilere açık/denetimli serbestliğe geçiş yolu açılıyor.
Söz konusu düzenleme, resmi rakamlara göre 53 binin üzerinde yurttaşımızın yaşamını yitirdiği 6 Şubat Kahramanmaraş depremleriyle ilgili yargılamaları da etkileyecek. Verilen cezaların anlamsız hale gelmesine neden olacak bu düzenlemeye karşı hukukçular ve aileler art arda uyarılar yapıyor.

İstanbul Barosu’ndan Uyarılar
İstanbul Barosu Afet Hukuku ve Koordinasyon Merkezi, bugün yaptığı açıklamada, “Bu düzenleme bu haliyle yürürlüğe girerse, toplumun yaşam hakkı korunamaz; gelecekte daha ağır felaketlerin önü açılır. Bu nedenle kamu yararına ve yaşam hakkına açıkça aykırı bu düzenleme, deprem suçları yönünden kapsam dışı bırakılmalıdır” dedi.
Baro, 11. Yargı Paketi’nde yer alan 27. Madde’nin, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan yürütülen dosyaların cezai sonuçlarını fiilen ortadan kaldırabilecek bir düzenleme niteliği taşıdığına dikkat çekti. Henüz tamamlanmamış yüzlerce deprem yargılaması varken böyle bir değişikliğin hukuki öngörülebilirliği, cezaların caydırıcılığını ve kamu güvenini zedeleyeceği ifade edildi.
Ailelerin Tepkisi
Depremde yaşamını yitirenlerin ailelerinden oluşan Adalet Peşinde Aileleri Platformu, dün basın toplantısı düzenleyerek 11. Yargı Paketi’yle getirilen düzenlemeye tepki gösterdi. Aileler, “27’nci madde bu haliyle geçerse, kaybettiklerimizin canına ikinci kez kıyılmış olacak ve adalet bir kez daha enkaz altında bırakılacak. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.
İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada, düzenlemenin, 6 Şubat depremlerine ilişkin ceza dosyalarının büyük bölümünün halen bilirkişi incelemeleri, keşifler ve teknik rapor aşamasında olduğu bilgisi verildi. Bu süreç devam ederken infaz rejimini kapsamlı biçimde değiştirmenin yargılamaların somut etkisini zayıflatacağına vurgu yapıldı.
Cezasızlık Endişesi
Düzenlemenin en kritik yönlerinden birinin, 31 Temmuz 2023 öncesini kapsayacak şekilde uygulanması olduğuna dikkat çekildi. Bu kapsam nedeniyle, 6 Şubat 2023 depremlerinde hayatını kaybeden binlerce insanın ölümünde sorumluluğu bulunanlar, mahkûm olsalar dahi kapalı infaz kurumunda fiilen yalnızca 1 ila 3 ay kalabilecek, hatta çoğu durumda denetimli serbestlik hükümleriyle cezaevine hiç girmeyeceklerdir. Bu durum, deprem yargılamalarında fiilen bir cezasızlık rejimi yaratacaktır.
İstanbul Barosu Afet Hukuku ve Koordinasyon Merkezi, açıkça ifade ediyor: “Adaletin tesisi için deprem yargılamalarında etkin soruşturma ve caydırıcı yaptırımlar kaçınılmazdır. Deprem yargılamalarında cezasızlık öngören infaz taslağı kabul edilemez.”

Adalet Peşinde Aileleri Platformu’nun Açıklamaları
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 11. Yargı Paketi’yle ilgili Kadıköy’de açıklama yaptı. Basın açıklamasını, ailesini kaybeden Fatma Irmak okudu. Irmak, “27’nci madde bu haliyle geçerse, kaybettiklerimizin canına ikinci kez kıyılmış olacak ve adalet bir kez daha enkaz altında bırakılacak. Buna izin vermeyeceğiz. Bu, bir yargı düzenlemesi değil, cezasızlığın yasallaştırılmasıdır” dedi.
Toplantıda, 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, avukatlar ve akademisyenler söz aldı. Eren Can, Rana Apartmanı’yla ilgili hâlâ iddianame düzenlenmemiş olmasına dikkat çekti. Zeliha Ağırbaş, Antakya’da anne babasını kaybeden Yiğit Göktuğ Torun ve Ali Ekber Tan gibi isimler de yaşadıkları acıları paylaştılar.

Bu süreçte, Türkiye’nin en temel sorunu olan yapı güvenliğinin yalnızca teknik standartlarla değil, etkili denetim ve caydırıcı yaptırımlarla sağlanabileceği vurgulandı. Yeşim Toplu, Rönesans Rezidans’ta kaybettiklerini anlatarak, “Bu insanlar daha parçalarını bulamadığı insanların yasını tutamıyorlar. Çünkü maalesef adil bir yargılama yok” dedi.
Platformun avukatlarından Cansu Albayrak, “Biz 6 Şubat saat 04.17’den beri mücadele halindeyiz…” derken, Platform Sözcüsü Döne Kaya da “Bu bir afet değil, kader değil; bu bir cinayettir” vurgusu yaptı.
Tüm bu yaşananlar, toplumun adalet arayışının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Adalet Peşinde Aileleri Platformu, tüm yurttaşları bu mücadeleye destek vermeye çağırıyor.

















