USD38,59
%0.06
EURO43,71
%0.07
EURO/USD1,13
%0.02
BIST9.112,19
%0
Petrol61,18
%1.58
GR. ALTIN4.169,15
%0.85
BTC3.646.495,28
%-0.3
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Deniz Gezmiş Ve Arkadaşlarının Ölümsüz Anıları

Deniz Gezmiş Ve Arkadaşlarının Ölümsüz Anıları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

Doğumu ve Çocukluğu

Deniz Gezmiş28 Şubat 1947‘de Ankara’nın Ayaş ilçesinde dünyaya geldi. Annesi Mukaddes Gezmiş ve babası Cemil Gezmiş’in öğretmen olması nedeniyle ilk ve ortaokulu Sivas’ta, liseyi İstanbul’da okudu. 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi’nin Üsküdar İlçe Başkanlığı’na üye olan Deniz, daha sonra 1966 yılında Üsküdar İlçe Sekreterliği’ni üstlendi. Henüz lise yıllarındayken tanıştığı sol görüş ile genç yaşta kendini eylemlerin ortasında bulmuştu.

İlk Gözaltılar ve Öğrenci Mücadeleleri

31 Ağustos 1966 tarihinde Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin, Taksim Anıtı’na çelenk koymaları sırasında, Türk-İş yöneticilerini protesto eden grupla beraber yaptığı eylem sonucunda gözaltına alındı. Bu olay, Deniz Gezmiş’in ilk gözaltına alınışıydı.

Atatürk Anıtı Önünde

1966 Yılında Üniversite ve İlk Gözaltılar

Kasım 1966‘da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 19 Ocak 1967‘de Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nda çıkan olaylarda arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı, ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Aynı yıl, 22 Kasım 1967‘de ise öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında tekrar gözaltına alındı.

İlk Tutuklamalar ve Eylemler

7 Mart 1968‘de İstanbul Üniversitesi’nde konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto ettiği için ilk defa tutuklandı. 2 Mayıs 1968’e kadar tutuklu kalan Deniz Gezmiş, yargılandı ancak sonrasında beraat etti.

Öğrenci Eylemlerinde Yükseliş

Deniz’in öğrenci eylemleri içindeki etkinliği giderek artıyordu. 12 Haziran 1968’de İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesine öncülük etti. Kısa bir süre sonra, 1968 yılının Temmuz ayında, herkes tarafından bilinen 6. Filo’nun İstanbul’a gelişini protesto eyleminden sonra tutuklandı.

 Deniz Gezmiş, arkadaşlarıyla birlikte Devrimci Öğrenci Birliği’ni (DÖB) kurdu. Ardından, 30 Ekim 1968’de çeşitli Üniversitelerin talebe birlikleri, DÖB ve Türkiye Milli Gençlik Tertipleri (TMGT), “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü” başlattı. 28 Kasım 1968’de ABD Büyükelçiliği’nin İstanbul’a gelişini protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde tutuklandı ve sonrasında serbest bırakıldı.

Yurt Dışına Çıkış ve Geri Dönüş

1969 yılının Haziran ayında hakkında tutuklama kararı bulunan ve aranan Deniz Gezmiş, bir grup arkadaşıyla Filistin’e gitme kararı aldı. Bir süre orada kaldıktan sonra Eylül 1969‘da geri döndü. 26 Aralık 1968 günü Üniversite Rektörlüğü’nün bir öğrenci grubu tarafından işgali dolayısıyla yapılan tahkikat sonucunda, 1969 yılının Ağustos ayında Deniz Gezmiş’e Üniversiteden çıkarma cezası verildi.

Süreç ve Tutukluluk Dönemi

1969 Eylül’ü ile başlayan bir yıl boyunca, Deniz için tutukluluk ve eylemlerle geçti. Eylül 1970’te tahliye olduktan sonra öğrenci hareketlerinden uzaklaştı. Devamında, Yusuf AslanHüseyin İnan ve bir grup arkadaşıyla birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu.

Gözaltı ve Mahkeme Süreci

Dava ve sonrasında yaşanan çeşitli olaylar neticesinde, Deniz Gezmiş hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. 1971 yılında gerçekleşen 12 Mart Darbesi’nin hemen ardından, Yusuf Aslan ile birlikte, Malatya Kürecik’e giderken, Sivas Şarkışla’ta motorsikletlerinin bozulmasıyla gelen ihbarla, 16 Mart 1971‘de Gemerek’te yakalandı. Sonrasında, 17 Mart 1971’de tutuklanıp Ankara Merkez Cezaevi’ne götürüldü. Bu, Deniz’in son tutuklanışı olacaktı.

İdam Kararları ve Son Anlar

16 Temmuz 1971’de başlayıp, 9 Ekim 1971’de sona eren yargılama sonucunda, Tuğgeneral Ali Elverdi Başkanlığındaki Sıkıyönetim MahkemesiTCK’nın 146. maddesi’ni ihlal gerekçesiyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idama mahkum etti. Askeri Yargıtay, Milli Meclis’inin ve Senato’nun da idam kararlarını onaylamasının ardından, son olarak Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın da 23 Mart 1972’de idam kararını imzalaması ve ardından Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla birlikte idam kararı kesinleşti.

İdamın Gerçekleşmesi

Deniz GezmişYusuf Arslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972’nin ilk saatlerinde, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde idam edildi.

10 Mart 1972 Meclis Tutanaklarına Göre İdam Oylaması ve Katılmayanlar

Görüşmenin yapıldığı 10 Mart 1972 günlü Meclis tutanaklarına göre, Türkeş’ten başka Osman Bölükbaşı, Necmettin Erbakan, Yüksel Menderes ve eski Diyanet İşleri Başkanı, DP Antalya milletvekili İbrahim Elmalı Hoca da katılmayanlar ünlülerdendir.

Katılmayanlar arasında CHP’li Orhan Birgit de vardı.

İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Mehmet Ali Aybar ve 27 Mayısçılardan Orhan Kabibay gibi isimler oylamaya katılmışlar ve idamlara karşı çıkarak ret oyu vermişlerdi.

Oylamada sadece 53 ret oyu çıkmış, 238 oyla idamlar onaylanmıştı. Çekimserlerin sayısı 6, katılmayan milletvekillerinin sayısı ise 124’tür.

Menderes ve Katılmama Durumu

Oturuma katılmayanların bir kısmı ‘ilgisiz’ olabilir, tabii. Fakat Türkeş, Bölükbaşı, Erbakan, Yüksel Menderes gibi politik isimlerin bilinçli olarak katılmadıkları kesindir.

Türkeş, sonradan MHP’nin bir Genel İdare Kurulu toplantısında bu “komünistler”in idamına neden katılmadıklarını şöyle anlatmıştı:
“Gençtiler, şans tanımak lazımdı, ileride eylemden vazgeçebilirlerdi… Daha önemlisi, idamlar aşırı solu caydırmaz, aksine ‘martir’ heyecanı vererek büsbütün tahrik ederdi.”

Adnan Menderes’in oğlu Yüksel Menderes’in katılmaması da çok anlamlıdır. Deniz Gezmiş’i idealize edenler, Adalet Partililerin mecliste “üçe üç” yani Menderes ve arkadaşlarına karşı Gezmiş ve arkadaşlarını İntikamcılık duygusuyla astırdıklarını yazıyorlar.
Meclis tutanaklarında böyle bir şey bulunmadığı gibi, bazı AP’liler tutanağa geçmeyecek yerlerde “üçe üç” demiş olsa bile, Yüksel Menderes’in tavrı şüphesiz asil mesajtı.

Neden Katılmadılar?

Peki bu “katılmayanlar” niye katılıp “ret” oyunu kullanmadılar?

Sağdaki politikacılar için, o konjonktürde bu çok zordu. İdamları savunmak için sağcı Nuri Erözgen’in Meclis konuşmasında, neden “kabul” verdikleri anlatılmıştır.
Gezmiş’in THKO adıyla kurduğu silahlı sol örgüt, demokratik düzeni, milli iradeyi ve devleti yıkmak istiyordu…

Mehmet Ali Aybar’ın yaptığı uzun konuşma ise, idam cezasına karşı bir manifesto niteliğindeydi ve önemli bir ifadedir.

Meclis’in onayından sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan6 Mayıs 1972 Cumartesi sabaha karşı maalesef idam edildiler. Bu olay, insani bir facia ve tarihte özellikle gençliğin siyasete katılımına vahşice karşı çıkışın bir mihenk taşıdır; örneğidir.

Deniz GezmişYusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ı saygıyla anıyoruz.

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Deniz Gezmiş Ve Arkadaşlarının Ölümsüz Anıları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!