Hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, özellikle mevsim geçişlerinde hastalıkların hızla yayılmasına sebep olmaktadır.
Ani sıcaklık artışları ve düşüşleri, halk arasında hastalıkların artmasına neden olarak görülmekte, ancak asıl etkenler virüsler ve bakterilerdir.
Soğuk hava, bağışıklık sistemi üzerinde dolaylı bir etkiye sahip değildir.
Soğuk hava koşulları, nem oranını azaltarak solunum yollarındaki koruyucu bariyerleri zayıflatır ve mikroorganizmaların vücuda girişini kolaylaştırır.
SOĞUK HAVANIN ETKİLERİ
Soğuk ve rüzgarlı havalarda, hasta bireylerin öksürerek veya hapşırarak burun ve ağızlarından saldığı virüs veya bakteri içeren mikro damlacıklar havada daha uzun süre asılı kalabilir.
Bu durum, başkalarının bu damlacıkları soluma olasılığını artırarak hastalıkların daha kolay yayılmasına yol açar.
“HERKESİN EK TAKVİYEYE İHTİYACI YOK”
Uzmanlar, sağlıklı bireylerin bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için ek takviyelere ihtiyaçları olmadığını belirtmektedir. Takviyelerin gerekliliği konusunda bir hekime danışmak ve kullanılacak ürünün önerilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.
Ancak, yaşlılar, beslenme sorunları yaşayan bireyler veya bazı kronik hastalıkları bulunan kişiler için vitamin takviyesi önemli olabilir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
– D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatmakta ve grip ile soğuk algınlığına yakalanma riskini artırmaktadır. Bu nedenle, bağışıklık sistemini güçlendirmek için D vitamini açısından zengin gıdalar tüketilmelidir.
– Soğuk havada kapalı ve kalabalık alanlarda uzun süre zaman geçirilmemelidir.
– Yeterli ve düzenli uyku alınmalıdır.
– Su tüketimine özen gösterilmelidir.
– Ortamdaki nem seviyesi korunmalıdır.
– Ellerin sıkça yıkanması önemlidir.
– Öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burun kapatılmalıdır.
– Kalabalık ve kapalı alanlarda maske takılması önerilmektedir.
– Doğal beslenmeye özen gösterilmeli, sebze ve meyve alımına dikkat edilmelidir.