ABD Başkanı Donald Trump, göreve başlamasıyla birlikte hızlı bir şekilde birçok önemli karara imza atmış durumda. Beyaz Saray’ın verdiği bilgilere göre Trump, Miami’den Washington’a dönüş yolculuğu sırasında 5 başkanlık kararnamesine onay verdi. Bu kararların başında, orduda trans bireylerin hizmet vermesini yasaklayan düzenlemeler geliyor.
Trump, seçim kampanyası boyunca vadedilen bir diğer maddeyi hayata geçirerek, selefi Joe Biden döneminde geçerli olan trans bireylerin askeri hizmete kabulünü engelleyen düzenlemeyi imzaladı. Bu kapsamda, Amerikan ordusunda çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik eden önceki uygulamaları da revize etti. Trump, attığı bu adımlarla ordunun yapısını ve politikalarını yeniden şekillendirme niyetinde olduğunu belirtti.
Trump’ın bu yeni düzenlemesiyle birlikte, devletin resmi politikası da “erkek ve kadın olarak sadece iki cins vardır” şeklinde değiştirildi. Bu tür bir yaklaşım, toplumsal cinsiyet algısını sorgulayan tartışmalara da yol açtığı gibi, ordunun cinsiyet politikalarına da önemli bir etki yapması bekleniyor.
Fakat bu kararların yalnızca cinsiyetle ilgili olmaması dikkat çekici. Trump, ayrıca Amerikan sınırlarının bezpieczeńlığını artırmaya yönelik bir “Demir Kubbe” füze savunma kalkanı geliştirilmesine ilişkin bir başka kararnameye de imza attı. Bu adım, ulusal güvenlik alanında atılan önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Üstelik, Trump, COVID-19 aşılarını reddettiği için görevinden terhis edilen askeri personelin yeniden göreve iade edilmesinin yolunu da açtı. Bu durum, aşı karşıtları ve sağlık politikaları üzerine geniş çaplı tartışmalara neden olabilir.
Bütün bu gelişmeler, Trump’ın başkanlık döneminin başında izlediği politikaların belirleyici bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Seçim sürecindeki vaatlerini hızlıca hayata geçirmesi, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında tartışmalara sebep olabilir. Trump’ın bu kararları, hem askeri yapıyı hem de sosyal politikaları doğrudan etkileyen değişiklikler olarak değerlendirilmekte.
Sonuç olarak, Trump’la beraber dönüşen bu politikaların, gelecekteki siyasi atmosfere ve toplumsal tartışmalara nasıl yansımasını görmek ilginç olacak. Hem askeri hem de toplumsal cinsiyet meseleleri açısından atılan bu adımlar, ülkenin iç yapısında köklü değişikliklere yol açabilir.