Eski ABD Başkanı Donald Trump, yeniden Beyaz Saray’ın başkanlık koltuğuna oturmak için yürüttüğü kampanya çerçevesinde mitinglerine devam ediyor. Her bir mitinginde farklı olaylar yaşanırken, Trump bu defa kendi esprileriyle kalabalığı kahkahalara boğdu. Mitingi sırasında, kendisine yönelik çeşitli davalar ve suçlamalardan söz eden Trump, babası hayatta olsaydı muhtemelen şöyle söyleyeceğini iddia etti: “Benim oğlumun başına ne geldi? O kötü biri değil.” Bu açıklama, Trump’ın katılımcıların ilgisini çekmesini sağladı.
Trump, babasıyla ilgili yaptığı konuşmalarda oldukça eğlenceli bir yanını gösterdi. Özellikle, “Annem cennette, ama babam hakkında yüzde yüz emin değilim; ama cennete yakın bir yerde olduğunu düşünüyorum” şeklindeki esprisi, kalabalıkta gülme krizine yol açtı. Bu sırada, Trump’ın babasının geçmişine dair bazı bilgiler de dikkat çekti. Donald Trump’ın babası Fred Trump, 1905 yılında Almanya’dan Amerika’ya göç etmiş ve New York’ta gayrimenkul geliştiren bir iş insanı olarak tanınmıştı. Fred Trump, 1920’lerde konut inşa etmeye başlamış ve bu süreçte büyük bir imtiyaz kurmuş; daha sonra mirasını oğluna bırakmıştı.
Madison Square Garden’da bağlı olduğu kitleye hitap eden Trump, babasından bahsettiği sırada “Ciddi ve saygıdeğer biri olan babam şu an beni izliyor” ifadelerini kullandı. Bu tür açıklamalar, Trump’ın duygusal bağlarını da gözler önüne sererken, katılımcılar arasında büyük bir alkış tufanı kopmasına neden oldu.
Donald Trump, şu anda oldukça ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Seçimlere müdahale, gizli belgeleri saklama ve pornografik yıldız Stormy Daniels’a “sus payı” verme gibi suçlamaların yanı sıra, bir dönem “sus payı” davasında 34 suçlamadan mahkum edilen ilk başkan unvanını da aldı. Trump, mayıs ayında bu suçlamaların sonucunda mahkumiyet aldı ancak cezasının seçim sonrasına ertelendiğini de belirtti.
Mitinginde 20 bin kişi önünde bulunan Trump, tüm bu suçlamaları tekrar tekrar reddederek kendisinin “iyi bir insan” olduğunu vurguladı. Eklediği cümleler arasında, “Tek istediğimiz ülkemizi düzeltmek” ifadesi, politik duruşunu ve amacını da net bir şekilde ortaya koydu. Tüm bu gelişmeler, Trump’ın siyasetteki etkisinin devam ettiğini ve geniş bir destek kitlesine sahip olduğunu gösteriyor. Katılımcılar arasında duygu dolu anların yaşanması ve büyük bir coşku ile karşılaşan Trump, bu tür mitinglerin onun için ne kadar önemli olduğunu da vurgulamış oldu.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın mitingleri, kişisel hikayeleri ve anekdotlarıyla dolu olduğu kadar siyasi mesajlarla da güçlendirilmiş durumda. O, sadece geçmişi ve aile kıymetleri üzerinden değil, aynı zamanda ülkesinin geleceği için de mücadele verdiğini ifade eden bir tutum sergiliyor. Bu da onu hem destekleyenler hem de karşıtları açısından sürekli gündemde tutan bir figür haline getiriyor.
