ABD, uluslararası hazır yemek zinciri McDonald’s’ın adının karıştığı ciddi bir gıda skandalı ile sarsıldı. Bu skandal, özellikle McDonald’s’ın “Quarter Pounder” hamburgerini tüketen bir grup insan arasında yayılan bir Escherichia coli (E.coli) bakterisi kaynaklı hastalıkla bağlantılı olarak ortaya çıktı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) tarafından yapılan açıklamalara göre, bu süreçte toplam 49 kişi E.coli enfeksiyonu geçirirken, durumu ağırlaşan 10 kişi hastaneye kaldırıldı. Üzücü bir şekilde, Colorado eyaletinde yaşayan bir kişi de bu hastalık sonucunda hayatını kaybetti.
Hastaların kendileriyle yapılan görüşmelerde, hastalanmadan önce McDonald’s’ta yemek yediklerini ve özellikle “Quarter Pounder” hamburgerini tükettiklerini belirtmeleri, CDC’nin incelemelerini yönlendirdi. Ancak, hastalığa neden olan gıda maddesi henüz kesin olarak tespit edilemedi. Uzmanlar, bu bağlamda özellikle kıyılmış soğan ve dana köftesinin olası kaynaklar arasında olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra, CDC, belirtilerin bakterinin alınmasından 3 ila 4 gün sonra ortaya çıktığını ve genelde hastaların bir hafta içinde iyileşme eğilimi gösterdiğini açıkladı.
Skandalın sonuçları sadece sağlık alanında değil, aynı zamanda ekonomik alanda da hissedildi. McDonald’s’ın hisseleri, bu olayın ardından yaklaşık yüzde 9 değer kaybetti. Şirketin kontrolünde olan bazı restoranlarda, söz konusu gıda maddelerinin kullanımı geçici olarak durduruldu. Bu durum, McDonald’s için önemli bir satış kaybı ile sonuçlanabilir ve marka imajına zarar verebilir.
Yetkililer, E.coli bakterisi ile ilgili belirtisi olan kişilerin tıbbi destek aramaları gerektiğini vurguladı. Belirtiler arasında 38,8 derece üzeri yüksek ateş, 3 günden uzun süren ishal, kanlı ishal, kusma, ağız ve boğaz kuruluğu ile baş dönmesi gibi bulgular yer almakta. Bu tür semptomlar, enfeksiyonun ciddiyetini gösteriyor ve hakkında bilgi sahibi olunması gereken tehlikeleri içeriyor.
E.coli bakterisi, normalde insan ve hayvanların bağırsak sistemlerinde bulunan bir mikroorganizmadır. Ancak, bazı alt türleri, özellikle “Enterohaemorrhagic Escherichia coli (EHEC),” insanların hayatını tehdit edebilecek hastalıklara yol açabiliyor. Bu tür bakterilerin genellikle yiyecek yoluyla alındığı ve en sık olarak yüzde 85 oranında iyi pişirilmemiş veya çiğ etlerden, süt ve süt ürünlerinden ve yeterince temizlenmemiş sebze ya da meyvelerden bulaşabildiği biliniyor.
Son günlerde yaşanan bu olay, gıda güvenliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. McDonald’s gibi büyük bir markanın dahil olduğu bir skandal, hem tüketicilerin güvenliğini sorgulamasına hem de şirketin iç denetim süreçlerini gözden geçirmesine neden olacaktır. Bu durum, restoran zincirinin gelecekte benzer durumlarla karşılaşmaması adına önemli bir ders niteliği taşıyor. İlgili otoritelerin bu konuda daha titiz bir yaklaşım sergilemesi, sağlıklı gıda tüketiminin teşvik edilmesi ve halk sağlığının korunması açısından büyük önem arz ediyor.
