Uzmanlara göre, yapay zekanın yaygınlaşması, çevresel sorunların çözülmesine önemli katkılar sağlayabilir. Bununla birlikte, bu teknolojinin enerji tüketiminde artışa neden olduğu ve karbon ayak izini yükselttiği belirtiliyor. Örneğin, Massachusetts Amherst Üniversitesi’ndeki bir araştırmaya göre, bir dil modelini eğitmek için kullanılan bir yapay zeka modelinin 320 ton karbondioksit salımına neden olduğu tespit edildi.
Yapay zekanın çevre teknolojilerine katkılarına dikkat çeken İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Berk Üstündağ, teknolojinin su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına imkan tanıyabileceğini ve karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtti.
Yapay zekanın su tüketimine de etkisi olduğu, bir yapay zeka modelini eğitirken ortalama 700 bin litre su tüketildiği bilgisi paylaşıldı. Doç. Dr. Börte Köse Mutlu, yapay zekanın enerji tüketiminin yüzde 40’ının soğutma sistemlerinde harcandığını ve teknolojinin üretimi ve kullanımı esnasında çevre kirliliğine neden olmaması için alternatif enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini vurguladı.
Yapay zekanın atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşümünde kullanılmasıyla geri kazanımın kolaylaşabileceği ve atıkların minimize edilebileceği belirtildi. Teknolojinin ayrıca biyoçeşitlilik konusunda da faydalar sağlayabileceği dile getirildi.