USD40,59
%-0.48
EURO47,79
%-0.42
EURO/USD1,17
%-0.07
BIST10.642,60
%-0.43
Petrol68,44
%-1.07
GR. ALTIN4.353,42
%-1.37
BTC4.782.440,25
%-0.14
  1. Haberler
  2. Kültür & Sanat
  3. “Bir Markaya Dönüşen” Kadın Yazar: Kerime Nadir’in Sıradışı Edebiyat Serüveni

“Bir Markaya Dönüşen” Kadın Yazar: Kerime Nadir’in Sıradışı Edebiyat Serüveni

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

5 Şubat 1917 tarihinde İstanbul’da doğan Nadir, günümüz Türk edebiyatının eserleri en çok sinemaya çevrilmiş yazarıdır.

İstanbul’da Doğan Yazar ve Eğitim Hayatı

İstanbul’da doğan yazar Kerime Nadir, Fransız ekolünde yetişmiş biriydi. Saint Joseph Fransız Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra şiir yazmaya başlayan Nadir, ilk öykülerini ise Servet-i Fünun, Uyanış, Yarımay gibi dergilerde yayımlamaya başladı.

Düz yazı türündeki çalışmaları ise Aydabir, Yedigün, Hayat dergilerinde yayımlandı. 40’tan fazla roman yazan Nadir’in konuları genellikle kırık aşklar üzerine olmuştu. En meşhur eseri ise Hıçkırık adlı romanıydı. Bu romanda Mustafa Tosun ve eşi Üftade Hanım’ın yaşam öykülerini konu edindiği sanılmaktadır

30 civarında eseri senaryolaştırılarak sinema filmine çevrilmiş olan yazar için; “Yazarlığını topluma ve gerçeklere sırt çevirerek kendi dünyasında sürdürmek”le eleştirilmesinin yanı sıra, okuma sevgisi aşıladığı yönünde olumlu yorumlara da hedef olmuştu.

Uzun yıllar Maçka Palas’ta yaşayan yazarın bazı romanları yabancı dillere de çevrilmiş ve 5 milyondan fazla satış yapmıştı.

İlk romanı “Yeşil Işıklar” 1937’de yayınlandı. Çoğunlukla kadın kahramanlar üzerine kurduğu duygusal aşk ve serüven romanları ile 1940-1970 yılları arasında çok okunan ve sevilen bir yazar olmuştur.

1980’lerde eski ilgiyi görmediği söylenemez ancak yazmayı son nefesine kadar sürdürdüğü de bir gerçektir; son romanı Aşk Fısıltıları‘nı ölümünden bir yıl önce yayımlamıştır. Yine de asıl şöhretini 1940’lar ve 1970’ler arasında yaşamıştır.

1938’de yayımlanan ve ilk ciddi romanı olarak kabul edilen Hıçkırık’ı 19 yaşındayken kaleme almış; ardından Funda (1941)Seven Ne Yapmaz (1941)Samanyolu (1941)Sonbahar (1943)Aşka Tövbe (1945)Ormandan Yapraklar (1948)Posta Güvercini (1950)Son Hıçkırık (1956)Kırık Hayat (1957)Aşk Bekliyor (1959)Gümüş Selvi (1960)Şişli Hatıralar (1967)Dert Bende (1973)Zambaklar Açarken (1973) gibi romanlarıyla belli bir okur kitlesi tarafından sürekli okunan bir yazar haline gelmiştir.

1980’lerde eski ilgiyi görebildiği söylenemez ancak yazmayı son nefesine kadar sürdürdüğü de bir gerçektir; son romanı Aşk Fısıltıları‘nı ölümünden bir yıl önce yayımlamıştır. Yine de asıl şöhretini 1940’lar ve 1970’ler arasında yaşamıştır.

Bazı romanlarının etkisi o kadar geniştir ki, Hıçkırık romanının yayımlanmasından sonra yeni doğan kız çocuklarına Nalan veya Handan; erkek çocuklarına ise Kenan isminin koyulması furya hâlini almıştır. Aynı durum, Funda yayımlandığında da söz konusu olmuş; sadece yeni doğan kız çocuklarına değil, restoranlara ve pastanelere bile Funda adı verilmeye başlanmıştır.

Onun romanlarının sinemaya uyarlanmasında öncü olan isimler arasında Sadri Alışık, Çolpan İlhan ve Hülya Koçyiğit vardır. Özellikle 1960’lı yıllarda çekilen Hıçkırık ve Son Hıçkırık filmleri ile Hülya Koçyiğit, bu tarz filmlerin en çok aranan aktristi olmuştu.

Kerime Nadir’in romanları, anlaşmalı olduğu İnkılâp Kitabevi tarafından basılmadan önce genellikle gazete ve dergilerde tefrika ediliyordu. Gazetelerin tirajlarını artıran en önemli etkenlerden biri olarak görülen Kerime Nadir romanlarını yayımlamak için basın dünyasında büyük bir rekabet yaşanmaktaydı.

Bununla ilgili olarak Kerime NadirRomancının Dünyası adlı anı kitabında birçok olay anlatmaktadır. Bunlardan biri de şöyle aktarılmaktadır:

1948 yılında Hürriyet gazetesi yayın hayatına Refik Halit Karay’ın Bizim Hayatımız romanıyla başlamış ve bir süre sonra gazetenin sahibi Sedat Simavi, Kerime Nadir’i arayarak şöyle demiştir:
“Refik Halit’in romanı tutmadı. Gazetenin tirajı düşüyor… Bize acele bir şey hazırlamanız mümkün mü?”
Bunun üzerine Kerime Nadir, elinde hazır bulunan Aşk Rüyası romanını gazeteye verir. Bu roman, afişler ve el ilanlarıyla duyurulduktan sonra Hürriyet gazetesinde tefrika edilir ve gazetenin tirajında umulandan fazla bir artış gözlemlenir. Popülerliği arttıkça Kerime Nadir sipariş üzerine gazete ve dergilere roman yazmaya başlamış ve artık “Kerime Nadir” adı “bir markaya dönüşmüştür”.

Uzun yıllar Maçka Palas’ta yaşadı. 1953’te Bostancı’da yaptırdığı villaya, 1963’te Ataköy’de bir daireye taşındı ve ömrünün sonuna kadar Ataköy’deki dairesinde yaşadı. Yazarlık anılarını ‘Romancının Dünyası’ adlı kitapta yayımladı.

Yazar, kansere yakalandı ve 20 Mart 1984’te Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde 67 yaşında öldü. Cenazesi Feriköy Mezarlığına defnedildi.

 

  •  

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
“Bir Markaya Dönüşen” Kadın Yazar: Kerime Nadir’in Sıradışı Edebiyat Serüveni
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.