İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) sona erse de etkinliğin uluslararası alandaki yankıları sürmektedir. Bu yılki zirveye katılan İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Cevad Zarif, burada verdiği röportajlarla İran’da önemli bir kriz çıkmasına neden oldu.
Zarif’in WEF’te yaptığı açıklamalarda, “Tahran’ın ABD Başkanı Donald Trump ile doğrudan nükleer müzakerelere hazır olduğu”, “Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun bu müzakereleri baltaladığı” ve “Tahran’da birçok kadının artık başörtüsü takmadığı ve bunun yasa dışı olmasına rağmen hükümetin bu konuda baskı yapmamaya karar verdiği” şeklinde ifadelerde bulunması, İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Yapılan açıklamada, Zarif’in yürüttüğü görevin yasalarla belirlenmiş sınırlarını aştığı ve bunun ulusal güvenliğe açık bir tehdit oluşturduğu belirtilmiştir. Komisyonun açıklamasında, “Cumhurbaşkanlığı Stratejik İşlerden Sorumlu Yardımcılığı görevini yasalara aykırı bir şekilde sürdüren Zarif’in son açıklamaları, ulusal güvenliği doğrudan ihlal etmektedir” ifadelerine yer verilmiştir.
Zarif’in bu açıklamaları, özellikle İran içerisindeki ulusal birlik ve beraberliğe zarar verdiği vurgusu ile eleştirilmiştir. Açıklamada, “Düşmanların İran’a yönelik saldırılarının arttığı ve ülkemizi hedef gösterdiği bir dönemde, toplumun yüce lider Ayetullah Ali Hamaney’in direktifleri doğrultusunda hareket etmesi gerektiği” ifadeleri kullanıldı. Dolayısıyla, yürütme organındaki hükümet yetkililerinin bu ilkeye en fazla dikkat etmesi gerektiği aktarılmıştır.
Komisyon ayrıca Zarif’in açıklamalarını “şiddetle kınamış” ve uluslararası alanda politika belirleme yetkisinin sadece Dışişleri Bakanı’na ait olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda, uluslararası platformlarda yetkisi olmayan kişilerin konuşmasının kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir. İran halkının, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevinden yasalara aykırı bir şekilde ayrılmamış olan Zarif’in derhal görevden alınmasını beklediği de bu eleştirinin içinde yer almıştır.
Davos’ta çarşamba günü CNN sunucusu Fareed Zakaria’ya verdiği röportajda, Zarif’in ABD Başkanı Donald Trump ile doğrudan nükleer müzakerelere hazır olduklarını belirtmesinin yanı sıra, Hamas’ın 7 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun, ABD ile İran arasındaki müzakereleri olumsuz etkilediğini ifade etmesi de dikkat çekmiştir.
Başörtüsü meselesine de değinen Zarif, Tahran’da birçok kadının artık başörtüsü takmadığını belirterek, “Tahran’a gittiğinizde kadınların saçlarını örtmediğini görebilirsiniz. Bu durum yasa dışıdır, ancak hükümet kadınlara baskı yapmamaya karar verdi. Bu, doğru yönde bir ilerleme. Yeterli değil, ama doğru yönde atılmış bir adımdır” açıklamalarında bulunmuştur.
Zarif’in bu ifadeleri, İran toplumunda tartışmalara sebep olmuş ve hükümetin tutumuyla ilgili bir dizi soruya yol açmıştır. Özellikle, İran’ın iç dinamikleri ve uluslararası ilişkileri açısından bu açıklamalar, hem hükümet içi otorite mücadelelerine hem de toplumsal meselelerin siyasallaşmasına yol açan bir durum yaratmıştır.