Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ekim ayı dış ticaret rakamlarının açıklandığı Antalya’da düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Özellikle yüksek faiz oranlarının yatırım ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
YÜZDE 50 FAİZLE YATIRIM VE İSTİHDAM OLMAZ
Gültepe, Türkiye’nin son 6-7 aydır sürdüğü yüzde 50 faiz oranlarının sürdürülebilir olmadığını belirterek, “Bu şartlarla bir ülkenin yatırım yapması ve istihdam oluşturması mümkün değil. Ülke adeta batıyor ve bu yüksek faiz oranlarıyla ayakta kalma şansımız yok.” ifadelerini kullandı. Bu çıkışıyla, ekonomik krizin derinleşmesine neden olan yüksek faiz oranlarına karşı bir duruş sergiledi.
ENFLASYON DÜZENLENMEDEN FAİZ İNDİRİMİ RİSKİ
Mustafa Gültepe, faizlerin azaltılabilmesi için öncelikle enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. “Bunun için sanayinin gücünü kaybetmemesi çok önemli. Aksi takdirde, enflasyonu düzeltip faizleri düşürdüğümüzde sanayi gerileyebilir.” dedi. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) gelecekteki adımları konusunda bir işaret verdi ve 2024 yılına girmeden önce, aralık ayında ufak bir faiz indirimi yapılabileceğini öngördüğünü belirtti.
ASGARİ ÜCRETTEN DAHA FAZLASI GEREKİYOR
Asgari ücret artışına yönelik bir soru üzerine Gültepe, konunun sadece asgari ücretle sınırlı olmadığını ifade etti. Türkiye’nin rekabetçiliğinin azaldığını vurgulayan Gültepe, “2024 yılına girdiğimiz gün itibarıyla hem üretimde hem de tüketimde maliyetlerin arttığını görüyoruz. Bu durumu sadece asgari ücret artışı ile değerlendirmemek lazım. Ekonomik politikaları ve para politikalarını da hesaba katarak bir bütünlük içinde çözüm bulmalıyız.” ifadeleriyle, ekonomik dengelerin sağlanması için bütüncül bir yaklaşım gerektiğinin altını çizdi.
Gültepe, sözlerini tamamlamadan önce rekabetçilik gücünü korumak için gerekli adımların atılması gerektiğine de değindi. “Firma sahipleri ve çalışanlar, bu ülkenin ekonomik yapısının bir parçası. Türkiye’deki rekabetçilik gücünü elde tutmak için gerçek maliyetlerin ortaya konulması şart. İlk aşamada, fiyat artışlarıyla mücadele etmeliyiz ve fahiş fiyatlarla ürün satanları deşifre etmeliyiz.” diyerek, ekonomik istikrar için acil önlemlerin alınması gerekliliğinin altını çizdi.