ULUSLARARASI Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününde ‘Yeşil Ekonomi ve Sürdürülebilirliğin Yarını’ başlıklı panelde konuşan sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, “Kriz senaryoları bağlamında sürdürülebilirlik üzerine tartışmak oldukça önemli. Sürdürülebilirlik, herkesin çocuklarına aktarabileceği ve sorumluluk taşıdığı bir konu” ifadesini kullandı.
Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünya genelinden saygın siyasetçileri, iş dünyası liderlerini ve akademisyenleri bir araya getirdi. ‘Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0’ temasıyla gerçekleştirilen zirvenin ana sponsorluğunu Rönesans Holding üstleniyor. UEZ 2025’in ikinci gününde gerçekleştirilen üçüncü panel ise ‘Yeşil Ekonomi ve Sürdürülebilirliğin Yarını’ konusunu ele aldı; panelin sponsorluğunu sahibinden.com üstlendi.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Tekstar Tekstil Founder&CEO’su Aykut Tarakçıoğlu, sürdürülebilirliğin iş dünyası ve bireylerin günlük yaşamlarında vazgeçilmez bir parça haline geldiğini belirtti. Sürdürülebilirliğin geçici bir trend değil, kalıcı bir dönüşüm ve vizyon olduğunu vurgulayan Tarakçıoğlu, “Sürdürülebilirlik, son zamanlarda popülerlik kazanmış olsa da günümüzde ve gelecekte herhangi bir şekilde önemini yitirmeyecek bir meseledir” dedi.
Tarakçıoğlu, bu tür uluslararası zirvelerin, sürdürülebilirlik gibi kritik konuları gündeme getiriyor olmasının değerini de ekledi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSIN MİMARI OLMAK ZORUNDAYIZ
QNB Türkiye CEO’su Ömür Tan, bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik dönüşümündeki rolünü analiz ederek, bankaların sadece takipçi değil, bu sürecin mimarlarından biri olarak hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Uzun süre sınırsız kaynak ve sınırsız büyüme paradigmaları ile şekillenen ekonomik sistemin, artık sınırlı kaynaklarla sürdürülebilir büyüme stratejilerine kaydığını belirten Tan, bu dönüşümün yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve yönetişimsel boyutları da kapsaması gerektiğini vurguladı.
Bankaların bu süreçte üç temel sorumluluğa sahip olduğunu savunan Tan, “Finansman kaynaklarımızı yeşil teknolojilere yönlendirmekteyiz. Şu anda QNB Türkiye olarak kredi portföyümüzün yaklaşık yüzde 34’ü yeşil kredilere ayrılmış durumda. Aynı şekilde, sendikasyon kredilerimizin yüzde 37’si sürdürülebilirlik hedefli kaynaklardan oluşmakta. Her yıl bu oranı artırmayı hedefliyoruz” diye sözlerine ekledi.
Tan, bankacılık sektöründe iklim riskinin artık çok net bir finansal risk olarak kabul edildiğine de dikkat çekti. Dünya genelinde sürdürülebilir dönüşüm için her yıl 5.6 trilyon dolarlık bir yatırım gerektiğini belirten Tan, bu alanda hala yeterince ilerleme kaydedilmediğini dile getirdi.
‘İKİNCİ ELİN GÜCÜYLE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE KATKI SAĞLIYORUZ’
sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, konuşmasının başlangıcında ekonomist Nouriel Roubini’nin UEZ’deki küresel kriz senaryolarına atıfta bulunarak, “Böyle bir ortamda sürdürülebilirliği tartışmak büyük bir önem taşıyor. Biz sürdürülebilirlik diyoruz, Roubini ise 3. dünya savaşının çıkabileceğinden bahsediyor. Dolayısıyla, kriz senaryoları arasında sürdürülebilirlik üzerine konuşmak oldukça kritik” açıklamasını yaptı.
Türkiye’de 65 milyon aktif kullanıcı ile milyonlarca insana ulaştıklarını ifade eden Ertaş, “İnsanları ikinci el alışverişe yönlendirerek, kullanılabilir ürünlerin çöpe atılmasını engelleme ve kaynakların daha verimli kullanımına katkı sağlama amacındayız” dedi.
Ertaş, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir sorumluluk olduğunun altını çizerek, ikinci el ürünlerin yaygınlaşmasının bu dönüşümde önemli bir rol oynayacağını belirtti.
Elinde kullanılmamış bir eşyası bulunan bir kişinin, bunu başkalarına sunarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunma hedefinde olduklarını aktaran Ertaş, “Yeniyi çöpe atmayı bırakmalıyız. Bizim kuşağımızda başkasının eşyasını ödünç almak genellikle ayıp kabul edilirdi. Ancak şimdi, sürdürülebilirlik adına bu anlayışı tersine çevirmemiz gerektiği düşüncesindeyiz. Avrupa’nın birçok ülkesinde ikinci el eşyanın itibarı oldukça yüksektir. Türkiye’de de bu bilinci geliştirmeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Burak Ertaş ayrıca sahibinden.com’un sürdürülebilirlik alanında iz bıraktığını, 189 bin ton plastik, 68 bin ton çelik ve 126 bin ton alüminyumun geri kazanımının sağlandığını belirtti.
‘YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARINDA KAPASİTE SORUNU ORTAYA ÇIKIYOR’
Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz ise, “Cari açık 10 milyar dolar civarında. Elektrikte ithalatı önleyebilirsek, bu yıl için cari açık olmayacak. Bu, ülke için çok kritik bir durum” diyerek sözlerine başladı. Marangoz, elektrik sektöründeki sübvansiyonlarla ilgili ihtiyaçlarının hızla tespit edilmesi gerektiğini de vurguladı.
Son kullanıcıların elektrik için 19 dolar ödediğini ifade eden Marangoz, yatırımlara giden payın 4 dolara düştüğünü ve sektörde sürdürülebilir olmanın zorluğuna dikkat çekti. Yenilenebilir enerji yatırımı yapmak isteyenlerin kapasite sorunlarıyla karşılaştığını belirten Marangoz, bu dengenin iki şekilde desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Marangoz, “Biz çatısı altında yüzde 100 yenilenebilir bir portföy oluşturduk. Aldığımız skorlarda gelişmekte olan ülkelerde ilklerde yer almayı başardık” diyerek, sürdürülebilirlik alanındaki kararlılıklarını sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.
‘YAPILAN TÜM İŞLERDE ÇEVREYE TOPLUMA SAYGILI OLMAK GEREKİR’
Alarko Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Ümit Nuri Yıldız, panelde yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilirlik konusunun uygulamadaki durumuna odaklanmalıyız. Yapılan tüm işlerde çevreye ve topluma saygılı olma ilkesini benimsemeliyiz” dedi.
Yıldız, Alarko şirketler topluluğunu global bir kimliğe kavuştururken, sürdürülebilirliği nasıl sağlayacaklarını değerlendirdiklerini aktardı. Kısa sürede sürdürülebilirliği ana maddelerden biri haline getirdiklerini belirten Yıldız, “Eğer döngüsel ekonomi yaratmaya çalışıyorsak, karbon ayak izimizi doğru bir şekilde ölçmemiz gerekiyor” diye ekledi.
Yıldız, Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu da belirtirken, kadınların sürdürülebilirliğe katkıda bulunmada önemli bir rol oynadığını belirtti. “Tüm birimlerimizde karbon ayak izimizi ölçüyoruz ve bunu çözebilecek organizasyonlar oluşturuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
