USD39,44
%0.23
EURO45,52
%-0.45
EURO/USD1,15
%-0.47
BIST9.195,03
%-3.42
Petrol73,71
%6.27
GR. ALTIN4.341,16
%1.33
BTC4.127.772,14
%-2.40
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Yerel Mısır Türleri Su Kıtlığına Direnç Geliştiriyor

Yerel Mısır Türleri Su Kıtlığına Direnç Geliştiriyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BATI Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde (BATEM) mısır üzerine gerçekleştirilen araştırmalarda, su tüketimini azaltabilen ve kuraklık koşullarında direnç gösterebilen iki yerli mısır türü geliştirme konusunda önemli bir ilerleme kaydedildi.

BATEM bünyesinde 20 yılı aşkın süredir mısır üzerine çalışan Doç. Dr. Şekip Erdal, mısırın hem uluslararası alanda hem de Türkiye‘de stratejik bir bitki olduğunu vurguladı. Dünyada en fazla üretilen bitkilerden biri olan mısırın, tonaj olarak ilk sırada yer aldığını belirten Doç. Dr. Erdal, Türkiye’nin önemli bir mısır üreticisi olduğunu ifade etti. “Yıllık üretimimiz yaklaşık 8-9 milyon ton civarında ve geniş bir ekim alanına sahibiz. Ülkemizde hem tanelik hem silajlık mısır ile cin ve şeker mısır yetiştirilmektedir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de üretilen mısırın büyük bir kısmı hayvan yemi olarak kullanılmaktadır,” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE DÜNYADA İLK 3 İÇİNDE

Doç. Dr. Erdal, Türkiye’nin tanelik mısırda kendi kendine yeterlilik oranının yüzde 85 civarında olduğunu ifade ederek, “Yani ürettiğimiz mısırın büyük bir bölümünü iç piyasada karşılayabiliyoruz. Silajlık mısır tamamen yerli üretim ile karşılanmakta, ancak cin mısır ve şeker mısır için belli bir oranında ithalat yapılmaktadır. Verim konusunda ise Şili ve ABD ile rekabet eder durumdayız. Bazı yıllarda en yüksek verimi Türkiye verirken, diğer yıllarda ABD veya Şili ön plana çıkmaktadır. Tane verimi açısından ilk üç ülke arasında yer almamız, mısırın önemini bir kez daha ortaya koyuyor,” dedi.

EN ÖNEMLİ SORUN KURAKLIK

Mısırın gelecekteki üretim potansiyelini tehdit eden en büyük sorunlardan birinin kuraklık olduğunu belirten Doç. Dr. Erdal, “Bu konuda Türkiye çapında araştırmalar gerçekleştirerek, 300’den fazla üretici ile irtibata geçtik. Abiyotik stresler, özellikle yüksek sıcaklık ve kuraklık sorunları, üreticiler için endişe kaynağı. Bu streslerle başa çıkmak ise çok da kolay olmuyor. Diğer tarım sorunları ilaçlarla çözülebilirken, su kıtlığı ve yüksek sıcaklık ciddi bir mücadele gerektiriyor,” ifadelerini kullandı.

YÜKSEK SICAKLIĞA DAYANIKLI TÜR PROJESİ

Genetik dayanıklılığın önemine vurgu yapan Doç. Dr. Erdal, “Tarım Bakanlığı da bu konuda stratejik çalışmalar yürütüyor. Bizler, daha az su ile daha az verim kaybı yaşayabilecek çeşitler üzerinde çalışıyoruz. Şu anda yürüttüğümüz bir Avrupa Birliği projesi ile yüksek sıcaklıklara daha iyi dayanabilecek mısır çeşitleri geliştirmeye yönelik araştırmalar yapıyoruz. Antalya’da bulunmanın avantajını da kullanarak hem yaz hem de kış dönemi çalışmalarını sürdürüyoruz,” dedi.

DENEME ÜRETİMLERİ ANTALYA’DA

Kuraklık koşullarına dayanıklı mısır çeşitlerinin tohumluk üretimi üzerinde çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Erdal, “Melezleme ve kendileme çalışmalarımız devam ediyor. Sarı zarf içerisinde gördüğünüz örnekler, hem melezleme hem de kendileme uygulamalarına ait tohumlardır. Mısırda hibrit teknolojisi kullanıldığı için bu süreç oldukça önemlidir. Yeterince tohum üretir ve bu tohumların performansı tatmin edici olursa, arazi denemelerine başlayarak bu çeşitlerin tescili için başvuruda bulunmayı planlıyoruz,” diye ekledi.

DAMLA SULAMA SİSTEMİ UYARISI

Doç. Dr. Erdal, mısırın suya bağımlı bir bitki olduğunu belirterek, “Susuz kalan çeşitleri daha iyi tolere edebilecek mısır çeşitleri üzerine araştırmalar yapıyoruz. Piyasadaki ticari çeşitlerle karşılaştırma yaparak, daha dayanıklı olanları tespit ediyoruz. Ancak günümüzde Türkiye’de hala sulama yapılmadan yetiştirilmesi gereken tarım alanları var. İç Anadolu’da damla sulama sistemi kullanılmasına rağmen, bu sistemin tüm Türkiye’de yaygınlaşması gerekiyor. Az suyun daha etkili kullanılması elzemdir,” diyerek durumu özetledi.

İKİ ÇEŞİTTE İLK VERİLER BAŞARILI

Türkiye’nin su sıkıntısı çeken ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdal, şu bilgileri paylaştı: “Avrupa’nın ve dünyanın ortalamasının altında su kaynaklarına sahibiz. Bu bağlamda her türlü çaba oldukça değerlidir. Bizler, yeni çeşitler geliştirerek suyu daha az kullanabilen veya su yokluğuna dayanıklı mısır türlerine odaklanıyoruz. Ümitvar olduğumuz iki çeşitimiz mevcut.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Yerel Mısır Türleri Su Kıtlığına Direnç Geliştiriyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!