Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinde gerçekleştirilen “Uzay Görevleri için Mikroalgal Yaşam Destek Üniteleri (UzMan)” deneyi, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Doktor Öğretim Üyesi Berat Haznedaroğlu liderliğinde gerçekleşti. Deney, mikroalglerin karbondioksiti oksijene dönüştürme yeteneklerini belirlemeyi amaçladı. Türk astronot Alper Gezeravcı tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştirilen deneyin örnekleri dünyaya ulaştı.
Boğaziçi Üniversitesi Sarıtepe Kampüsü’nde yapılan incelemeler sonucunda, mikroalglerin yerçekimsiz ortamda daha fazla karbondioksiti oksijene dönüştürebildiği belirlendi. Bu bulgu, uzaydaki yaşam destek sistemlerinin geliştirilmesi ve astronotların oksijen ihtiyacının karşılanmasında önemli bir adım oldu. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden 8 bilim insanının da yer aldığı projede, toplamda 3 farklı mikroalg türü test edildi.
Deney süreci hakkında bilgi veren Haznedaroğlu, mikroalglerin dünyaya sağlıklı bir şekilde dönmesi için özel hazırlanan solüsyona transfer edildiğini ve soğuk zincirde korunduğunu ifade etti. Deney için NASA laboratuvarlarında hazırlıklar yapıldı ve deney, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştirildi.
Haznedaroğlu’nun belirttiğine göre, deneyde kullanılan 3 mikroalg türü de başarılı performans sergiledi. Bu türlerin gelecekteki uzay görevlerinde kullanılabileceği belirtildi. Ayrıca, deneyin sonuçlarına göre, mikroalglerin oksijen üretme kapasitesinin oldukça yüksek olduğu ortaya çıktı.
Uzman deneyiyle elde edilen sonuçlar üzerine konuşan Haznedaroğlu, mikroalglerin hava iyileştirmede kullanılabileceğini belirtti. Mekanik sistemlere alternatif olarak mikroalglerin kullanımının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, mikroalglerin fonksiyonel gıda üretimi için de kullanılabileceğini dile getirdi.
Deneyin ikinci aşamasında mikroalglerin metabolik olarak inceleneceği ve hangi fonksiyonel gıda ürünlerinin elde edilebileceğinin belirleneceği bilgisini veren Haznedaroğlu, mikroalglerin uzayda ve Dünya’da farklı alanlarda kullanım potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Elde edilen verilerin, gelecekteki uzay misyonları ve ticari uygulamalar için de önemli olduğu belirtildi.