Türkiye, 2019 ile 2023 yılları arasında savunma ürünleri ihracatında yüzde 1,6’lık bir paya sahip olarak, en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında 11. sırada yer aldı. Bu durum, Türkiye’nin her dört yıllık periyotta savunma ihracatını yüzde 106 oranında artırdığını gösteriyor. Türkiye, son yıllarda savunma sanayiindeki başarılı performansıyla uluslararası arenada dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Savunma ürünü ihracatındaki konumu, ülkenin teknolojik ve endüstriyel kabiliyetlerindeki hızlı gelişimin bir yansıması olarak öne çıkıyor. Son yıllarda yapılan stratejik yatırımlar, Ar-Ge çalışmalarına verilen önem ve uluslararası iş birlikleri, Türk savunma sanayiini küresel pazarda rekabetçi kılmayı sürdürüyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 11 Mart 2024 tarihinde yayınlanan rapor, uluslararası silah ticaretindeki eğilimleri değerlendirmek açısından oldukça önemli. Silahlanma eğilimleri, savaş beklentilerinin seslendirildiği şu günlerde istihbarat servislerinin harp ikazı bağlamında bir işaret olarak görülüyor. Rusya’nın 3. Dünya Savaşı’nı, Fransa’nın Ukrayna’ya asker göndermeyi tartıştığı geçtiğimiz hafta içinde silahlanma eğilimleri aslında kapasiteleri ve niyetleri ortaya koyuyor. Devletler, hasım olarak gördükleri aktörlerin envanteri ve silahlanma eğilimini karşılaştırarak meydan okuma kararları alabiliyor. Dolayısıyla raporun incelenerek yorum yapılması faydalı olabilir.
Dünya genelinde, devletlerin birbirlerine satış yoluyla yaptıkları ana silah sistemleri transferlerinde 2014-2018 ve 2019-2023 arasındaki 4’er yıllık dönemler karşılaştırıldığında yüzde 3,3’lük azalma görülüyor. Bu rakamlar devletlerin vekil unsurlarına tedarik veya hibe ettikleri rakamları kapsamıyor. Bu azalmanın devletlerin kendi silahlanma programlarından ziyade diğer ülkelerle savunma ürünü ticaretini kapsadığı unutulmamalı. Örneğin, Almanya’nın savunma üretimine yönelik 100 milyar avroluk kararı, savunma üretiminin iç ihtiyaca odaklandığını gösteriyor. Diğer yandan, Orta Doğu’da silah ithalatında liderlik sırasıyla Suudi Arabistan, Katar ve Mısır’a ait. En büyük tedarikçi ise geleneksel olarak ABD. İsrail ise savunma ürünleri ithalatında yüzde 5,1 artış gösterirken, bu ithalatın yüzde 69’u ABD ve yüzde 30’u Almanya ile gerçekleşiyor.
Ülkelerin savunma ürünü karnesi incelendiğinde ortaya çıkan sonuç, savunma ürününde lider olan 5 ülkenin (ABD, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya) çatışmalarda belirleyici rol oynamasının kaçınılmaz olduğu yönünde. Bu ülkeler, sorunlu bölgelerdeki çatışan aktörlere silah satarak veya hibe ederek çatışmaların devam etmesine neden olabiliyorlar. Ancak Türkiye’nin savunma ürünü ihracatındaki yükseliş, ülkenin bu alandaki potansiyelini gösteriyor. Türkiye’nin hedefi, dışa bağımlılığını azaltarak savunma teknolojilerini milli ve yerli kılmak ve savunma ürünleri ihracatı ile finansal kaynak yaratmaktır. Türkiye, savunma sanayisinde kendine yeterli olmayı amaçlayarak uzun bir sürecin ilk adımlarını atmış durumda.