Oyak Maden Metalürji şirketlerinden Erdemir‘in katkılarıyla bu yıl ikincisi gerçekleştirilen SteelOrbis Piyasa Sohbetleri, İstanbul’da önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Etkinlikte, çelik sektörünün karşılaştığı temel sorunlar ve uluslararası gelişmeler çerçevesinde Türkiye çelik endüstrisinin geleceği için öngörüler tartışıldı.
Türkiye’nin önde gelen entegre çelik üreticisi Erdemir’in ana destekçisi olduğu bu buluşma, 700’ü aşkın katılımcıya çelik sektörünün önde gelen temsilcilerinin gelecek perspektiflerini dinleme fırsatı sundu. Aynı zamanda yeni iş bağlantaları kurmak için bir platform oluşturdu.
Oyak Maden Metalürji Pazarlama ve Satış Grup Başkan Yardımcısı Sercan Büyükbayram, Erdemir‘in faaliyetlerine dair bilgi verirken, hem dünya hem de Türkiye ekonomisinin zorlu bir süreçten geçtiğinin altını çizdi. Son beş yılda sektörün pandemi sonrası yüksek oynaklık ve ardından imalatta durgunlukla yüzleştiğini belirten Büyükbayram, enflasyonla mücadele ve faiz kararlarının sektörü nasıl etkilediğini vurguladı. Yakın coğrafyada yaşanan beklenmedik jeopolitik gelişmelerin tedarik zincirinde sorunlara neden olduğunu ifade eden Büyükbayram, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın sektörde yarattığı etkilerin de önemli bir gündem maddesi olduğunu dile getirdi. OYAK Maden Metalürji çatısındaki bir üretici olarak, piyasa koşullarına rağmen son üç yılda her yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını açıklayan Büyükbayram, Türkiye’deki çelik üreticilerinin devlet desteği olmadan yatırımlarını sürdürdüğünü vurguladı. Ayrıca, yassı çelik tüketiminde bu yılın ilk dört ayında yüzde 12 oranında bir daralma yaşandığını ve ithalatın tüketimdeki payının yüzde 50’ye ulaştığını belirtti. Bu durumun yerel üretim açısından kayıplara yol açabileceği konusunda uyardı.
Adil rekabet koşullarının sağlanmasının önemine değinen Büyükbayram, Türkiye sanayisinin giderek ithalata bağımlı hale gelmesi noktasında kaygılarını dile getirdi.
Etkinliğin ilk oturumunda, ham madde piyasalarındaki son gelişmeler hakkında bilgi veren OYAK Maden Metalürji Satınalma Grup Başkanı Yardımcısı Şevket Selim Yılmaz, mevcut piyasa koşullarının 2020-2025 arasındaki küresel gelişmelerle ilişkilendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yılmaz, 2022 yılından itibaren bölgedeki çatışmaların tedarik zincirini olumsuz etkilediğini belirterek, iklim değişikliğinin kriz yönetiminde öneminin arttığını ve ticaret savaşlarının belirsizlik yarattığını anlattı.
2,3 milyar metrik tonluk cevher piyasasında ana tedarikçilerin Brezilya ve Avustralya olduğunu, başlıca tüketicinin ise Çin olduğunu ifade eden Yılmaz, arzın arttığını ve bu durumun fiyatlara yansıdığını söyledi. Ayrıca, artan üretim maliyetlerinin lojistik maliyetlerle birlikte fiyat baskısı oluşturduğuna dikkat çekti.
Etkinliğin ikinci oturumunda, çelik piyasalarındaki son gelişmeleri değerlendiren OYAK Maden Metalürji Dağıtım Kanalları ve Uzun Ürünler Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Koçer, Türkiye’nin yassı çelik tüketimindeki düşüşe rağmen ithalatın hala yüksek olduğunu belirtti. Yüksek finansman maliyetlerinin satın alma davranışlarını küçük, sık ve kısa vadeli alımlara yönlendirdiğini ifade eden Koçer, bu durumun entegre tesislerin operasyon yönetimini zorlaştırdığını açıkladı. Türkiye çelik piyasasının Asya ülkelerinin düşük fiyat politikalarıyla etkilendiğini, aynı zamanda Rusya’nın avantajlı konumunun Türkiye pazarına giriş çabalarını artırdığını da kaydetti.
Koçer, çelik piyasasında baskı oluşturan faktörün Çin’in Güneydoğu Asya’ya yaptığı yeni kapasite yatırımları olduğunu vurguladı. OYAK Maden Metalürji şirketleri, tüm zorluklara rağmen Türkiye’nin toplam ham çelik üretiminin yüzde 23’ünü tek başına gerçekleştirdi. YEKA rüzgar enerjisi, milli gemi ve milli denizaltı projeleri gibi önemli projelerde yer aldıklarını da sözlerine ekleyen Koçer, hidrojen bazlı üretime geçişin değerlendirildiğine dikkat çekti.
Koçer’in ardından bir sunum yapan OYAK Maden Metalürji İhracat Direktörü Meltem Alim Atmaca, mevcut piyasalarda yaşanan belirsizliklerin derinliğine değindi. Dünya Çelik Birliği’nin bu yıl tahmin yapamayacak kadar belirsizlik yaşadığını belirtti. IMF’nin son on yıllık verilerine göre, küresel büyüme oranlarının kriz döneminden sonra ilk kez yüzde 2,79’un altına gerilediğini ifade etti. Alim Atmaca, imalat sanayi ve hizmet sektörleri arasındaki farkın açıldığını ve bunun olumsuz etkinin imalat sanayi göstergelerinde belirdiğini vurguladı. Çin’in çelik ihracatındaki payının önemine de değinen Atmaca, Türkiye’nin yassı çelik sektörü olarak 5,7 milyon metrik ton ihracat gerçekleştirdiklerini ve bu hacmin büyük kısmının Erdemir ile İsdemir’e ait olduğunu belirtti. İmkansızlıklar içinde bile tüm bölgelerde müşteri bulabilecek potansiyele sahip olunduğunu ifade etti.
Bu yıl Erdemir tarafından sekizincisi düzenlenen Çelik ve Yaşam Heykel Yarışması’nda ödül alan ilk 15 eser de etkinlikte sergilendi. Heykel alanında eğitim gören öğrencilerin, Erdemir çeliği kullanarak ürettikleri eserler katılımcılardan yoğun ilgi gördü. – İSTANBUL