Gümrük tarifelerinde artışlar, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması ve üretim dengelerindeki dalgalanmalar, Türk elektronik sektöründe yeni bir yön belirliyor. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu, ABD’nin açıklamış olduğu yeni gümrük vergilerinin küresel ticarette bir dönüm noktası olacağını ifade ederek, 2024 yılında tedarik ve pazar yapılarında önemli değişikliklerin yaşanacağının altını çizdi.
Tunaoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın nisan ayında tüm ülkeler için minimum %10’luk genel bir gümrük tarifesi duyurduğunu ve Çin, Avrupa Birliği ile Vietnam gibi büyük ticaret ortaklarına ise %145’e varan yüksek oranlar uygulandığını aktardı. “Bu kararların uygulanma süreçleri müzakerelere açık olsa da, Çin’e uygulanan yüksek tarifelerin yalnızca elektronik sektörünü kapsaması, bu alanda dünya genelinde büyük bir dönüşümün başladığına işaret ediyor” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE, YENİ ELEKTRONİK DENKLEMDE ÖNE ÇIKABİLİR
Tunaoğlu, Türkiye’nin %10’luk vergi diliminde yer almasının elektronik sanayi açısından önemli fırsatlar sunabileceğini belirtti:
Uzun süredir dış ticaret açığı veren bir ülke olmamız ve bunun büyük kısmının Çin kaynaklı sanayi ürünlerinden kaynaklandığı göz önüne alındığında, üretim süreçlerimizin hala büyük ölçüde ithalata bağımlı olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin ihracatının %70’i ithalata dayalı iken, bu oran Güney Kore’de %25, Almanya’da %30, Tayvan’da ise %50 seviyelerinde. İthal girdilerin azaltılmadığı teşvikler, dolaylı yoldan kaynak aktarıyor olabilir.
Tunaoğlu, savunma sanayisinde elde edilen %80’lik yerlilik oranının diğer sektörler için de bir örnek oluşturabileceğini vurguladı. Elektronik sektörünün, savunma sanayisinden sağlanan ivme ile Türkiye’nin cari açık sorununa stratejik bir çözüm sunabileceğine dikkat çekti.
KÜRESEL ELEKTRONİK HARİTASI SARSILIYOR
Dünya genelinde elektronik sektörü 2024’te lider konumunu korumaya devam edecek ancak üretimin büyük oranda Uzak Doğu’ya yığılması bazı riskleri beraberinde getiriyor. Tunaoğlu, dünya çip üretiminin %87’sinin, elektronik ürün ve kart üretiminin %70’inin Uzak Doğu’da gerçekleştiğini belirterek, pandemi, tedarik krizleri, Rusya-Ukrayna savaşı ve ticaret savaşlarının bu üretim yapısını sorgulanır hale getirdiğini ifade etti.
ABD ve AB gibi büyük oyuncular, yarı iletken teknolojilerindeki inisiyatifi ele geçirmek için dev yatırımlar gerçekleştiriyor. 2021 ile 2024 yılları arasında dünya genelinde 84 yeni çip fabrikasının inşası için adımlar atıldı ve bu tesislerin toplam yatırım hacminin 500 milyar doları aşması bekleniyor. Uzak ve Güneydoğu Asya’da 49, ABD’de 18 ve Avrupa ile çevresinde 17 yeni üretim tesisi yükseliyor.
Türkiye’nin bu gelişmelerden fayda sağlamak amacıyla hızlı bir şekilde stratejik adımlar atması gerektiğini vurgulayan Tunaoğlu, Türkiye’nin elektronik üretiminde bölgesel bir merkez haline gelmesi için gereken adımları sıraladı:
Çin’in Türkiye’ye uyguladığı vergilere karşı dengeli bir vergi politikası geliştirilmesi, yerli üretimi teşvik edebilir. Ancak bu adım, ithalata bağımlı alt sektörlere zarar vermemek üzere dengeli bir yapıda olmalı.
Çin ile rekabet yerine iş birliği odaklı anlaşmalara yönelinmeli; teknolojik karşıtlık yerine beraber kazanma hedefleri benimsenmelidir.
AB ülkeleri ile yeşil enerji ve savunma sanayisine yönelik ortak yatırımlar değerlendirilmelidir. Bakanlıkların bu süreçte liderlik etmesi önemlidir.
Elektronik sanayiye özgü serbest bölgeler kurulmalı, böylece vergi muafiyetleri ve gümrük avantajları sağlanmalıdır.
Kamu alımları ile yerli elektronik markalara destek verilmeli, bu firmaların global pazardaki rekabet güçleri artırılmalıdır.
Hukuki altyapı, ticaret anlaşmaları ve iş yapma kolaylıkları, yatırımcılara güven sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
Tunaoğlu, bu önerilerin Türkiye’yi sadece elektronik üretiminde değil, genel ekonomik büyüme açısından da ileri taşıyacak adımlar olduğunu belirtti: “TESİD olarak, elektronik sektörünü sadece bugüne değil, geleceğe hazırlamak için tüm desteği vermeye hazırız.”