Suriye’deki Beşar Esad rejiminin çöküşü, dünya genelinde önemli yankılar uyandırmaya devam ediyor. Bunun en belirgin örneklerinden biri, İtalyan medyasında Türkiye ve Suriye ile ilgili gelişmelere geniş bir yer verilmesi oldu. İtalyan basını, Türkiye’nin bu süreçteki rolüne ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna dikkat çekerek, bu durumun Suriye’deki gelişmelerle nasıl bağlantılı olduğunu analiz etti.
“Türkiye’nin Suriye Zaferinin Bilinmeyenleri” başlığı altında yayınlanan analizin merkezinde, Şam’ın düşüşünün Türkiye’nin uluslararası arenadaki etkisiyle doğrudan ilişkili olduğu vurgulanıyor. Analizde, Türkiye’nin bu zaferinin uluslararası güç dengeleri açısından ne anlama geldiği üzerinde duruldu.
Bu kapsamda, sıklıkla referans verilen “Türkiye Birleşik Devletleri 2053” adlı bir harita dikkat çekti. Söz konusu harita, Türkiye’nin global etkisinin üç kıtaya yayıldığını gösteren ayrıntılı bir değerlendirmeyi içermekte. İtalyan basını, bu haritada yapılan renk ayrımlarını ve sınıflamaları okuyucularıyla paylaştı.
Haritada tanımlanan bölgeler arasında ilhak edilmiş bölgeler ve “konfederasyon” devletleri (Rodos ve 12 Ada dahil) öne çıkmakta. Ayrıca, uydu devletler olarak tanımlanan coğrafyalar arasında Kuzey Kıbrıs, mavi vatan olarak tanımlanan genişletilmiş deniz sahası ve ilhak edilmiş adalar (örneğin Midilli, Sakız, Sisam, Batnoz-Kelemez ve Girit) yer alıyor. Harita, ayrıca doğuda Nahçıvan ve Zanzegur Koridoru’nu da kapsamakta.
Batı’da ise uydu devletler olarak Kuzey Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Bosna-Hersek gibi ülkelerin varlığı dikkat çekiyor. İtalya basını, oluşturulan bu haritanın merkezine İstanbul’un konulmasının, Osmanlı İmparatorluğu’na selam durarak Türk tarihindeki stratejik önemine bir gönderme yaptığını belirtiyor.
Aynı zamanda, Türkiye’nin Suriye ile olan 910 kilometrelik sınırı ve bu sınırın ötesinde gerçekleşen olaylar konusundaki haberlere de vurgu yapıldı. Türkiye’nin sınır komşusu olan Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiği ve bölgedeki etkinliğini artırmak için adımlar attığı ifade ediliyor. Analiz, Türkiye’nin bölgede yalnızca askeri bir güç değil, aynı zamanda diplomatik anlamda da etkili bir aktör olduğuna işaret ediyor.
Sonuç olarak, Suriye’deki Beşar Esad rejiminin yaşadığı zorluklar ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü, İtalya’daki medya kuruluşları tarafından detaylı bir biçimde ele alınmış durumda. Türkiye’nin, “Suriye Zaferi” ile birlikte gelişen olaylar üzerinden, Osmanlı’nın tarihsel mirasını ve coğrafi etkisini yeniden canlandırma çabaları, uluslararası ilişkilerdeki güç dengelerini ve stratejik hesapları da etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor.
