Suriye’de son günlerde önemli ve tarihi gelişmeler yaşanmaktadır. 27 Kasım 2024 tarihinde yaşanan şiddetli çatışmaların ardından 8 Aralık 2024 itibarıyla 61 yıldır iktidarda bulunan Baas rejimi devrilmiştir. Bu süreç, Suriye’nin iç dinamiklerini çalkantılı bir hale getirirken, uluslararası güçlerin de dikkatini çekmektedir.
Baas rejiminin çökmesiyle birlikte İsrail, bu durumu fırsat bilerek Suriye’ye yönelik saldırılarını artırma kararı almıştır. Bu gelişmeler, bölgedeki istikrarı ve güvenliği tehdit eden bir sürecin başlangıcına işaret etmektedir. Suriye’deki son duruma yönelik uluslararası toplumdan gelen tepkiler ise devam etmektedir.
Bu bağlamda, G7 ülkeleri öncülüğünde bir açıklama yapılmıştır. ABD, Almanya, Fransa, Kanada, İngiltere, İtalya ve Japonya’dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, Suriye’deki gelişmelere dair ortak bir yazılı bildiri yayımlamıştır. G7 Dönem Başkanı olan İtalya Başbakanlığı’nın açıklamasında, Suriye halkına olan bağlılıklarının bir kez daha altı çizilmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı doğrultusunda Suriyelilerin öncülüğünde kapsayıcı bir siyasi geçiş sürecine tam destek verdikleri belirtilmiştir.
Ayrıca açıklama, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğini koruma çağrısında bulunmuş, bağımsızlık ve egemenliğe saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır. G7 liderleri, İsrail ile Suriye arasında Golan Tepeleri’nde gözlem yapan BM Ateşkes Gözlem Gücü’ne (UNDOF) de desteklerini yinelemişlerdir.
G7 liderlerinin açıklamalarında Beşşar Esad rejiminin işlediği suçlardan sorumlu tutulmasının önemi de vurgulanmıştır. Açıklamada, Esad rejiminin yıllar boyunca Suriye halkına yönelik gerçekleştirdiği zulümlerin göz ardı edilmemesi gerektiği belirtilerek, Suriye halkının yanında olunduğu ifade edilmiştir. Terörizmi ve her türlü şiddeti kınayan G7, yönetimde rol almak isteyenlerin Suriyelilerin haklarına saygı göstereceğine inandıklarını ve devlet kurumlarının çöküşünü önlemek için çalışacaklarına dair güvence verdiklerini duyurmuştur.
Açıklamada ayrıca, ülkeden kaçmak zorunda kalan Suriyelilerin geri dönüşleri için güvenli, onurlu ve gönüllü koşulların sağlanması gerektiği ifade edilmiştir. G7, evrensel insan haklarına, özellikle kadın haklarına, dini ve etnik azınlıkların korunmasına, şeffaflık ve hesap verebilirliğe saygı gösteren bir hükümetin oluşması için geçiş sürecine destek vereceklerini belirtmiştir. Gelecekteki Suriye hükümeti ile işbirliğine açık olacaklarını, ayrıca Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ile birlikte Suriye’deki kimyasal silah stoklarının güvence altına alınması, beyan edilmesi ve yok edilmesi için iş birliği yapacaklarını da açıklamışlardır.