Suriye’de sıcak saatler yaşanıyor. 27 Kasım’da muhalif güçler, Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin İdlib’in güneyine yönelik artan saldırılarına karşılık vermek ve Şam yönetiminin olası saldırılarını önlemek amacıyla Halep’te büyük bir operasyon başlattı. Bu operasyonun, muhaliflerin bölgedeki kuvvetlerini güçlendirme çabalarının bir parçası olduğu düşünülüyor.
Halep ve İdlib’te kontrol sağlayan muhalif gruplar, son gelişmelerle birlikte Hama’ya da girmeyi başardılar. İlerleyişleri sürerken, başkent Şam’da sokaklarda görülen askerler dikkat çekti. Özellikle stratejik noktalarda yoğunlaşan askeri varlık, bölgedeki tansiyonu daha da artırdı.
Başkentteki durumun gerginliği artarken, Esad yönetimine karşı bir darbe girişimi olduğu yönünde iddialar gündeme geldi. Şam’dan gelen görüntülerde, genelkurmay ve hükümet binalarının çevresinde şiddetli çatışmaların yaşandığı gözlemlendi. Bu çatışmalar, Suriye hükümetinin kontrolünü kaybetme tehlikesinin olduğunu ortaya koymaktadır.
Suriye Devlet Televizyonu’nun yayınının kesilmesi, bu gerginlikle birlikte birçok spekülasyona neden oldu. Ülkede yaşanan kaos atmosferi içerisinde, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Rusya’ya giderken ailesini de yanına alarak ülkeyi terk ettiği iddiaları ortaya atıldı. Eğer bu iddialar doğruysa, Esad yönetiminin geleceği ciddi bir belirsizlik içine girebilir.
Devletin zayıflamış görüntüsü ve gerginlik, birçok vatandaşın Şam’ı terk etmeye başlamasına neden oldu. Şam’daki hayat durma noktasına gelirken, insanlar güvenli bir yere gitmek için yollar arıyor. Çatışmaların ve asker hareketliliğinin yanı sıra, iktidarın sarsıntıda olması, halk arasında büyük bir korku ve endişe oluşturmakta.
Suriye’nin mevcut durumu, ülkenin geleceği açısından karamsar bir tablo çizmektedir. Muhaliflerin ilerleyişi sürerken, hükümetin askeri gücünü koruyup koruyamayacağı belirsiz. Bu gelişmeler, uluslararası toplumun da dikkatini çekmiş durumda. Söz konusu çatışmaların ve darbe girişimlerinin Suriye’nin iç dinamiklerine etkisi büyük olacaktır.
Sonuç olarak, Suriye’deki bu gelişmeler, halkın yaşamını doğrudan etkilemekte ve ülkedeki siyasi istikrarı tehlikeye atmaktadır. Tüm bunlar, ülkede uzun süredir devam eden iç savaşın yeni bir evresine geçişte önemli bir dönüm noktası olabilir. Gelişmelerin nereye evrileceği ise dünya gündemini meşgul etmeye devam edecektir.