Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tv100’de gazeteciler Erdoğan Aktaş ve Cansu Canan Özgen’in yönelttiği sorulara dair önemli açıklamalarda bulundu.
Hayat pahalılığının etkilerini yaşamış olan vatandaşların görüşlerini haklı bulan Bakan Şimşek, “Enflasyon adaletsiz bir vergi türüdür. Özellikle sabit ve dar gelirli kesimleri olumsuz etkiler. Enflasyon, en büyük problemimizdir ve buna karşı mutlaka bir mücadele verilmelidir. Vatandaşlarımız müsterih olsun, köklü çözüm yolları üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek’in açıklamalarında dikkat çeken noktalar şunlardır: “Yılın ilk ayında enflasyon yüzde 5 olarak belirlendi, bu durum beraberinde tartışmaları getirdi. Ocak ayındaki enflasyon, son 4 yılın en düşük oranıdır. Genel olarak 3,5-4 seviyelerinde enflasyon bekleniyordu. Bu süreçte, TÜİK’in sepet ağırlıklarını değiştirmesiyle bir miktar artış yaşandı. Ayrıca, sağlık hizmetlerinde yıllardır uygulanmayan muayene fiyatlarındaki değişiklik 0,6 puanlık etki yapmıştı. Belediyelerin şebeke suyuna yaptığı zammın da 0,4 puanlık bir etkisi var. Tüm bu veriler, enflasyon hedeflerimizde bir değişiklik olmadığını gösteriyor. 2023 sonunda yüzde 65 olan enflasyonu, bu yıl yüzde 24’e düşürmeyi öngörüyoruz. Ancak enflasyondaki düşüş, fiyatların düşeceği anlamına gelmiyor; fiyat artış hızında bir yavaşlama olduğunu göstermektedir.”
“CİDDİ BİR KONUT SEFERBERLİĞİNE GİRECEĞİZ”
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en büyük ekonomik sorun olan hayat pahalılığının önemli bir unsuru, kira fiyatlarıdır. Nüfusun yaklaşık yüzde 82,7’sinin şehirlerde yaşadığı düşünüldüğünde, kiralar hayat pahalılığında belirleyici olmaktadır. Konut arzını artırma amacında olduklarını belirtirken, Bakan Şimşek, deprem bölgesindeki inşaat çalışmalarının yanı sıra sosyal konut projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmalarına dair önemli destekler verileceğini ifade etti. “Birkaç yıl içinde büyük bir sosyal konut seferberliğine gireceğiz” diye ekledi.
“ELEKTRİKTE SÜBVANSİYON YÜZDE 60, DOĞAL GAZ YÜZDE 63”
Enerjinin enflasyon üzerindeki etkisine de değinen Bakan Şimşek, devletin enerji sektöründe önemli miktarda sübvansiyon sağladığını vurguladı. Elektrikte sübvansiyon oranının yaklaşık yüzde 60, doğalgazda ise yüzde 63 civarında olduğunu belirten Şimşek, “Bir vatandaşımızın tükettiği elektrik 100 liraya mal oluyorsa, 40 liraya satıyoruz. Doğal gaz ise 37 liraya sunuluyor ve aradaki fark hazine tarafından karşılanıyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin gıda, enerji ve konut arzıyla mücadele ettiğini, bu yılki kamu harcamalarının milli gelire oranının düşmesiyle enflasyonun da aşağı çekileceğini ifade etti.
“VATANDAŞIMIZ HAYAT PAHALIĞINDAN ŞİKAYETTE HAKLI”
Hayat pahalılığı konusunda vatandaşların haklı olduğunu belirten Bakan, “Enflasyon, temel anlamda adaletsiz bir vergi olarak sabit ve dar gelirli grupları etkilemektedir. Bütün dünyada bu konuda mücadele zaman alıyor ve pandemi sonrası birçok ülkede enflasyon yükselmiştir. Avrupa ve Amerika’da enflasyon oranları yüzde 9-10’lara çıkmışken, bu oranların 2-3 yılda yüzde 2-3 seviyelerine düştüğünü görüyoruz. Bizde de enflasyondaki düşüş devam edecektir,” dedi.
“AÇIKLADIĞI TASARRUF TEDBİRLERİ CİDDİ SONUÇLAR VERDİ”
Eleştirilerle birlikte kamu alanında ciddi tasarruf önlemlerinin alındığını belirten Bakan Şimşek, 2013-2023 dönemini örnek göstererek, harcamaları disiplin altında kontrol ettiklerini vurguladı. 2024 yılı için öngörülen harcamaların 97 lirada kalmasını beklediklerini ve bu süreçte uygulanan tasarruf tedbirlerinin oldukça etkili sonuçlar doğurduğunu açıkladı.
“BU YIL CARİ AÇIK BİR MİKTAR GENİŞLEYECEK”
Türkiye’nin cari açığı konusuna da değinen Bakan, hedeflerin üzerinde bir görünüm sergileyerek, 2023 yılının Mayıs ayında cari açığın 55 milyar dolara kadar yükseldiğini, ancak milli gelir oranının program öncesinde yüzde 5.5 iken şu an yüzde 0.7 seviyesinde olduğunu belirtti. “Bu yıl cari açık bir miktar genişleyecek fakat bu rakamların yönetilebilir olduğunu söyleyebilirim” dedi.
“KAYIT DIŞILIK TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ”
Bakan Şimşek, kayıt dışılığın Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu ifade etti. Kayıt dışı çalışan işletmeleri kayıt altına alarak bütçe açığını azaltmayı hedeflediklerini belirterek, 2025 yılı itibarıyla “Kapısını çalmayacağımız hiçbir mükellef kalmayacak” şeklinde bir hedef ortaya koydu. Denetimlerin sıkı bir biçimde sürdürüleceğini belirten Bakan, bu yıl 1.2 milyon denetim gerçekleştirildiğini ve bu sayıyı daha da artırmayı hedeflediklerini açıkladı.