İsrail-Hamas Çatışmalarının Yıl Dönümü ve ABD’deki Siyasi Atmosfer
İsrail-Hamas çatışmalarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihi, demokratik olarak yapılacak seçimlerin arifesinde ABD için önemli bir dönüm noktası oldu. Gazze’deki sivil kayıpların sayısı 40 bini aşarken, ABD Başkanı Joe Biden ve eski Başkan adaylarından Donald Trump, Yahudi lobisinin desteğini almak amacıyla dikkat çekici adımlar attılar. Her iki lider de çatışma sırasında meydana gelen insani dramı görmezden gelerek, İsrail ile ilişkilerini güçlendirmek için çeşitli etkinliklerde yer almayı tercih etti.
7 Ekim 2022’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırılar sonucunda başlayan Gazze operasyonları dünya genelinde büyük ses getirdi. Hedef gözetmeksizin gerçekleştirilen bombardımanlar nedeniyle birçok sivil hayatını kaybetti ve Gazze adeta yerle bir oldu. Savaşın başından bu yana, 42 binden fazla sivilin yaşamını yitirdiği bildirilirken, bu durum uluslararası platformlarda pek çok insanlık suçunun işlenmesine zemin hazırladı.
Yıl dönümü nedeniyle dünyanın dört bir yanında protestolar ve gösteriler yapılırken, ABD’deki siyasi ortam da oldukça gerilimliydi. Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler, yaklaşan 5 Kasım 2023 tarihindeki seçimlerde Yahudi lobisinin desteğini kazanmak için çabalıyorlardı. ABD’deki seçim süreci, bu bağlamda, 7 Ekim tarihindeki olayları sorgulamak yerine, iki ana adayın da İsrail ile olan ilişkilerine odaklanmasına neden oldu.
Başkan Joe Biden, 7 Ekim’e dair yaptığı açıklamada, Gazze’deki sivil kayıpları görmezden gelerek, Hamas’ın masum sivillerin arasında bulunmasını gerekçe gösterdi. Biden, bu durumun sonucunda oluşan yüksek ölüm rakamlarını öne sürerek, bu konuyu gündeminden çıkardı. Beyaz Saray’da eşi Jill Biden ile birlikte bir hahamla dua ettiği görüntüler de medyaya sızarken, bu açıklamalar ve davranışlar, insan kayıplarının göz ardı edildiği kısa bir özet niteliğindeydi.
Diğer yandan, Trump’ın 7 Ekim’in yıl dönümünde Yahudi mezarlığını ziyaret etmesi de dikkat çekici bir gelişme oldu. New York’taki mezarlığı gezen Trump, burada hahamlarla dua etti ve bu anları sosyal medyada paylaştı. Trump’ın başına taktığı Yahudi kipağı, medya tarafından geniş yankı buldu ve hem destekçileri hem de eleştirileri arasında tartışmalara neden oldu.
Her iki liderin de tutumları, yalnızca İsrail’de değil, aynı zamanda uluslararası kamuoyunda da tartışma konusu haline geldi. Savaşın gidişatı ve sivillerin yaşadığı trajedi göz önünde bulundurulduğunda, ABD’deki siyasi liderlerin tavırları ve iletişim şekilleri, Gazze’deki sivil kayıpları ve insanlık suçlarını görünmez kılan bir yaklaşım sergilemektedir. Seçim tarihinin yaklaşmasıyla birlikte Biden ve Trump’ın bu tutumları, İsrail medyasında da geniş yer buldu ve iki tarafın da askeri müdahaleyi destekleyen bir dili benimsediği izlenimi verildi.
Sonuç olarak, ABD’deki seçim atmosferinin etkisiyle birlikte, İsrail-Hamas çatışmalarının yıl dönümü, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde derin bir tartışma yaratmış ve bu tartışmaların arka planında sağlam bir siyasi hesaplaşmanın sürdüğünü göstermiştir. 7 Ekim tarihi, yalnızca savaşın yıl dönümü olarak değil, aynı zamanda ABD’nin iç politikası açısından da kritik bir eşik haline gelmiştir.