Son dönemlerde, gıda takviyeleriyle ilgili konuşmalarıyla dünya çapında tanınan Doktor Peter Attia ve Doktor Andrew Huberman, podcast yayınlarıyla dinleyicilerini bilgilendirmeye devam ediyor. The Telegraph’ta yer alan habere göre, ikilinin açıklamaları beslenme ve takviye gıdaları hakkındaki niş bir sağlık tartışmasını ana akım bir sağlık stratejisine dönüştürdü.
Farklı seçenekler arasında hangi takviyelerin gerçekten faydalı olabileceğini anlamak zor bir konu. İdeal bir durumda, kan test sonuçları bu kararın temelini oluştururdu ancak her zaman mümkün değil ve besin eksiklikleri için kan testleri mevcut değil.
Önerilen birkaç takviye bulunmasına rağmen, aşağıdaki dört takviye sağlam bilimsel kanıtlara dayanarak ve çeşitli faydalarıyla öne çıkıyor.
Omega-3 yağ asitleri, özellikle EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit), uzun süredir kardiyovasküler faydalarıyla bilinir. Son çalışmalar ise bilişsel işlev, inflamasyon azaltma ve uzun ömürdeki rollerini vurgulamaktadır.
D vitamini, genellikle kemik sağlığıyla ilişkilendirilse de, son araştırmalar bağışıklık fonksiyonu, kanser önleme ve ruh hali düzenlemesini kapsayacak şekilde etki alanını genişletti.
Magnezyum, vücuttaki birçok reaksiyonda rol oynar ve birçok şeye etki eder. Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık ve anksiyete riskini azaltmada önemli bir rol oynar.
Kreatin monohidrat, kas gelişimi ve atletik performans için kullanılsa da, bilişsel faydaları da araştırılmaktadır. Hafızayı iyileştirebilir, zihinsel yorgunluğu azaltabilir ve bilişsel işlevi artırabilir.
Tüm bu önerilerin, aile hekimine danışarak bireysel sağlık ihtiyaçları ve koşulları göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi önemlidir. Uzman görüşü alınmadan takviyelere başlanmamalıdır.