Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, LGBT bireyler ve hareketleriyle ilgili yıllar önce bir dizi yasak ve düzenleme getirmiştir. Bu konuda ciddi bir adım atan Putin, 2022 yılında LGBT propagandasını yasaklayan bir yasayı onayladı. Bu yasa, yalnızca bilgilendirici ve farkındalık arttırıcı amaçlarla yapılacak etkinlikleri değil, LGBT bireyleri destekleyen tüm hareketleri kapsamaktadır. Bununla beraber, yasakların etkisi zamanla daha da derinleşmiştir.
2023 yılında Rusya yönetimi, LGBT hareketi ile ilgili bir başka çarpıcı hamlede bulundu. Geçtiğimiz yılın mart ayında, uluslararası LGBT hareketini aşırılıkçı ve terör örgütleri listesine dâhil ederek hukuki bir çerçeve içerisinde bu gruba yönelik düşmanca bir tavır sergilemiştir. Böylece, LGBT bireylerine ve haklarına yönelik resmi bir düşmanlık politikası gütmeye başlamıştır.
Rusya’nın LGBT bireylerine karşı izlediği bu sert politika, toplumda geniş kapsamlı bir baskı yaratmıştır. 2023 yılı kasım ayında, Rusya’daki bir mahkeme, LGBT hareketinin “aşırılıkçı” olarak tanımlanmasına ve tüm faaliyetlerinin yasaklanmasına karar vermiştir. Bu karar, devletin LGBT bireylerine karşı tavrını bir kez daha gözler önüne serdi ve resmi olarak bu gruba karşı bir savaş açıldığını ortaya koydu.
Bunun hemen ardından, başkent Moskova’da polis, LGBT bireylerinin gittiği bir gece kulübüne baskın düzenledi. Baskın sırasında kulüp üyeleri sıraya dizilirken, bazıları ters kelepçeyle gözaltına alındı. Bu olaylar, LGBT bireylerine yönelik uygulanan baskı ve ayrımcılığın ne kadar yoğun hale geldiğini gösterdi. O anlara ait görüntüler, medyada yer bulmuş ve olayın ciddiyeti kamuoyuna yansımıştır.
Putin, 2022 yılında, eşcinsel ilişkileri “Rus toplumu için yıkıcı fikir ve değerler” olarak nitelendiren bir kararname imzalayarak, LGBT bireylerine yönelik bu cinsiyet temelli ayrımcı uygulamaların zeminini hazırlamıştır. Bu karar, LGBT bireylerinin haklarını tırpanlayan ve geçmişte sağladıkları mücadeleleri görmezden gelen bir yaklaşımı ifade etmektedir. Sonuç olarak, Rusya’da LGBT bireyleri ve dayanışmayı destekleyen gruplar üzerindeki baskılar, ciddi bir insan hakları ihlali boyutuna ulaşmış durumdadır.
Tüm bu gelişmeler, LGBT bireylerinin Rusya’da giderek daha fazla marjinalleştiği ve toplumsal yaşama dâhil edilmediği bir ortam yaratmaktadır. Geçmişte yaşanan sosyal değişimlerin ve hak mücadelerinin tamamen hiçe sayılması, uluslararası insan hakları örgütleri ve çeşitli ülkeler tarafından eleştirilmektedir.
Sonuç olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in uyguladığı politikalar, LGBT bireylerinin varlığını ve haklarını hedef alan bir savaşa dönüşmüştür. Bu durum, Rusya’nın toplumsal dinamikleri üzerinde derin etkiler yaratırken, uluslararası alanda da tartışma konusu olmayı sürdürmektedir.