Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da düzenlenen bir çevrim içi basın toplantısında Rus ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu toplantıda özellikle Suriye’deki duruma yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Lavrov, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Şam’daki Rus diplomatlarının geri çağrılmadığını belirterek, Rusya’nın Şam Büyükelçiliği’nin faaliyetlerinin devam ettiğini ifade etti.
Lavrov, Suriye’nin yeni yönetimiyle diplomatik ilişkileri sürdürmeye hazır olduklarını vurguladı ve “Diplomatik temsilciliğimiz üzerinden Suriye’nin yeni yönetim temsilcileriyle temaslarımızı sürdürüyoruz” dedi. Rus vatandaşlarının güvenliğini sağlamanın yanı sıra büyükelçiliğin güvenli şekilde çalışmasını sürdürebilmek adına çeşitli konuları istişare ettiklerini de aktardı. Ayrıca, Suriye ile ikili ilişkiler ve bölgesel konularda diyaloğu sürdürmeye gerek duyduklarını sözlerine ekledi.
Ahmed Şara’nın Suriye’deki yeni yönetiminin lideri olarak Rusya ile ilgili yaptığı açıklamaları değerlendiren Lavrov, bu ilişkilerin uzun ve stratejik hale gelmesini desteklediklerini ifade etti. Lavrov, “Suriye ile her alanda işbirliğini sürdürmeye hazırız” diyerek, Rusya’nın Suriye ile olan bağlarını güçlendirmek istediğini dile getirdi.
Batı’nın Suriye yönetimine baskı kurduğunu dile getiren Lavrov, “Amerikalılar ve Avrupalılar (Suriye’de) aktif hale geldi. Herkes, Suriye’de tüm siyasi ve etnik gruplar arasında birliğin sağlanmasına yönelik değil, etki oluşturma ve toprak ele geçirme yönünde çalışmak istiyor” ifadelerini kullandı. Lavrov, Türkiye’nin Suriye ile olan güvenlik endişelerine de değinerek, Türk yönetimi ve halkının güvenlik kaygılarını anladıklarını vurguladı. Türkiye’nin güvenlik çıkarlarının, Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliği korunarak sağlanmasının gerektiğini aktardı.
ABD’nin Suriye’nin doğusundaki toprakları işgal ettiğini belirten Lavrov, bu durumun bir çözüm gerektirdiğini ifade etti. Doğudaki petrol yatakları ve verimli toprakların ihracatının yapıldığını, bu kaynaklardan elde edilen paraların ayrılıkçı grupları desteklemek için harcandığını kaydetti. Lavrov, Suriye’nin bölünmesine izin verilmemesi gerektiğinin altını çizerek, tüm bu sorunların dikkatle ele alınması gerektiğini ifade etti.
İsrail’in Suriye’deki eylemlerine de değinen Lavrov, İsrail’in ortak girişimlerdeki sorumluluğunu anlamasının ve kendi güvenliğini başka ülkelerin güvenliği pahasına sağlamaya çalışmamasının çok önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suriye’nin durumu konusunda Astana Formatı’nın işleyişine dair bilgiler veren Lavrov, Türkiye, İran ve Rusya’nın bu formatın verimli bir rol oynayabileceği konusunda görüş birliğine vardıklarını da belirtti.
Ukrayna ile Rusya arasında ateşkesin sağlanmasının olanaksız olduğunu değerlendiren Lavrov, ateşkesin yalnızca zaman kazanmaya yönelik bir talep olduğunu ifade etti. Nihai yasal anlaşmalara ihtiyaç duyulduğunu, bu anlaşmaların uluslararası hukuk çerçevesine oturtulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, NATO’nun Doğu’ya doğru ilerlememesi konusundaki yükümlüklerin ihlali olduğunu da belirterek, ABD’nin yeni başkanının bu sorunları incelemesi gerektiğini ifade etti.
Lavrov, ABD’nin Rusya ile diyalogdan vazgeçtiğini, bu nedenle ABD’nin ilk adımı atması gerektiğini söyledi. Fransa’nın gizli kanallar aracılığıyla Rusya ile Ukrayna konusunda diyalog kurma teklifine de değindi. Ukrayna’nın Batı yapımı uzun menzilli silahlarla Rus topraklarına saldırılar düzenlediğinin altını çizen Lavrov, eğer bu tür saldırılar devam ederse, Rusya’nın da karşılık vereceğini belirtti. Lavrov, “Ukrayna topraklarındaki hedefleri, yalnızca Rusya’ya yönelik tehditlere dayanarak seçiyoruz” ifadesini kullandı.