İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları, Orta Doğu’daki gerilimi daha da artırma eğiliminde. 1 Ekim 2024 tarihinde İran, İsrail’e balistik füzelerle bir saldırı düzenledi. Bu olay, bölgedeki tansiyonun yükselmesine sebep oldu ve gözler İsrail’in bu saldırıya nasıl bir karşılık vereceğine çevrildi. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, bu bağlamda İsrail’i misilleme saldırılarına karşı uyararak sert bir dil kullandı.
Selami, İran halkına yönelik yaptığı konuşmada, İsrail’e “Eğer bir hata yapar, bölgede ya da İran’da hedeflerimize saldırırsanız, sizi acı bir şekilde tekrar vururuz” şeklinde bir uyarıda bulundu. Bu sözler, İran’ın İsrail’e yönelik olası bir misilleme planının mesajını verirken, bölgedeki gerginliği daha da arttırmıştır. Selami’nin açıklamalarında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise İran’ın, İsrail’in savunma sistemlerini delebilme kapasitesine sahip olduğunu belirtmesiydi. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri tarafından İsrail’e yerleştirilen gelişmiş hava savunma sisteminin, İran’ın olası bir misillemesini engellemeye yetmeyeceği iddiasında bulundu.
Bu gelişmelerin yanında, Selami’nin “Zayıflığınızı biliyoruz ve bunu siz de biliyorsunuz” şeklindeki ifadesi, İsrail’e bir psikolojik baskı oluşturmaya yönelik bir tehdit içeriyordu. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde, bu saldırılarla ilgili durum değerlendirmesi yapılırken, aynı zamanda bölgedeki çatışmaların durumunu ele aldılar. Bu telefon görüşmesinin ardından, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Mısır’ın başkenti Kahire’ye giderek Mısırlı mevkidaşlarıyla bir araya geldi.
Bölgedeki bu çatışmalar, uluslararası ilişkiler açısından önemli bir etkiye sahip. Özellikle İran ve İsrail arasındaki gerginlik, yalnızca iki ülke arasındaki sorunlardan ibaret değil; aynı zamanda bölgedeki diğer devletlerin de denklemi etkileyebilecek değişken bir durumu yansıtıyor. İran, bu tür tehditlerle sadece İsrail’e değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’ne de bir mesaj gönderiyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, bölgedeki güç dengeleri üzerinde oynanan oyunlar ve stratejik hamleler dikkatlice izlenmelidir.