31 Mart 2019 tarihinde Malatya’nın Pütürge ilçesinde gerçekleşen Mahalli İdareler seçiminde yaşlı bir çiftin oy kullanma isteğiyle başlayan tartışma, Saadet Partisi müşahitleri Hasan ve İlyas Aktaş’ın silahla vurularak ölümüyle sonuçlanmıştı.
Olayın ardından, AKP’li Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük’ün babası Hacı Sülük, kardeşi O.S., yeğenleri H.Ö.S, A.S. ve M.S. yakalanarak Kırşehir’de yargılanmışlardı. Hacı Sülük ve akrabaları, 2’şer kez müebbet hapis cezası ve bir kişiyi yaraladıkları için 2 yıl 8 ay 15’er gün hapis cezasına çarptırılmışlardı.
Ancak Hacı Sülük, sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilmiş ve daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan bir kararnameyle tamamen affedilmişti. Kararname, Hacı Sülük’ün sürekli hastalık ve kocama halinde olduğunu belirten Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp Kurulu raporuna dayanarak verilmişti.
Hacı Sülük’ün affedilmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve adaletin sorgulanmasına neden olmuştu. Özellikle seçim olaylarıyla ilgili cinayetin affedilmesi, adalet duygusunu sorgulayan birçok kişi tarafından eleştirilere neden olmuştu.
Affedilme kararına karşı tepkiler yükselirken, Adalet Bakanlığı ise kararın hukuka uygun olduğunu ve mevzuata göre yapıldığını savunmuştu. Ancak toplumda adaletin sağlanmadığı ve güvenin sarsıldığı yönünde genel bir algı oluşmuştu.
Mahalli İdareler seçiminde yaşanan bu olay ve sonrasında yaşananlar, hala hafızalarda taze bir şekilde dururken, Hacı Sülük’ün affedilmesi kararı adalet sistemi ve toplumun genel değerleri üzerinde derin bir tartışma yaratmıştı. Bu olay, Türkiye’deki siyaset ve adalet sistemi üzerindeki güven sorunlarını da bir kez daha gündeme getirmişti.