Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’in Filistin’e yönelik sürdürdüğü saldırıları kınayarak, Filistin’in özgürleşmesi için dünya kamuoyuna çağrıda bulundu. Maduro, yaptığı açıklamalarda, bu dönemde yaşanan olayların, temel insan haklarının ihlaline yol açtığını belirtirken, Filistin halkının yanında olduklarını ifade etti. Ayrıca, bu saldırıların durdurulması için uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Maduro, kendi ülkesinde özel bir radyo kanalında gerçekleştirilen değerlendirmelerde, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıları soykırım olarak nitelendirerek, Filistin’in yaşam, bağımsızlık ve var olma hakkını savunmanın sadece Filistin için değil, aynı zamanda Venezuela, Latin Amerika ve Karayipler için de önemli olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda, faşizme ve sömürgeciliğe karşı verilen mücadelenin kritik bir öneme sahip olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Orta Doğu’daki artan şiddet olaylarının sebeplerini ise ABD ve İngiltere’ye bağlayarak, bu güçlerin bölgedeki sömürgeci projelerini hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade etti. Maduro, “Filistin halkına yönelik bir imha savaşı yürütülüyor. Şimdi ise Lübnan’a karşı siyonist saldırılar gerçekleştiriliyor. Filistin, insanlığın anavatanıdır. Bu bağlamda ABD, Avrupa ve İngiltere, sömürgeci projelerini bölgede hakim kılana dek Filistin, dini ve kültürel birlikteliğin merkezinde yer alacaktır” dedi.
Maduro, Filistin’in haklı davasının desteklenmesi gerektiğine inandığını belirterek, “Venezuela halkı, daima Filistin’in yanında olacak ve onların haklı davasında yalnız bırakılmayacaklardır” ifadelerini kullandı. Bu duygu ve düşüncelerle birlikte, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamak için diğer uluslararası aktörlerin de duruma kayıtsız kalmaması gerektiği mesajını verdi.
Venezuela’da bu mesajların güçlü bir şekilde yankı bulmasına neden olan bir etkinlik ise Avila Ulusal Parkı’nda düzenlenen “Filistin ile Dayanışma Etkinliği” oldu. Bu etkinliğe Venezuela İçişleri Bakanı Diosdado Cabello ve Ulusal Başsavcı Tarek William Saab katılarak konuşmalar yaptılar. İki üst düzey yetkili de bu sayede, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı tepkilerini dile getirdiler ve dayanışma mesajları verdiler.
Bu olaylar, uluslararası arenada Filistin meselesinin yeniden gündeme gelmesine neden olurken, Maduro’nun çağrıları ve Venezuela’nın Filistin halkına olan desteği, geniş kitleler tarafından dikkatle takip edildi. Filistin’in özgürlüğü ve bağımsızlığı için verilen mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatan bu gelişmeler, dünyanın farklı bölgelerinde de yankı bulmuş ve toplumlar arasında dayanışma çağrılarına öncülük etmiştir.
Sonuç olarak, Maduro’nun yaptığı açıklamalar ve Venezuela’nın Filistin’e destek konusundaki duruşu, bugünün dünya siyasi gündeminde önemli bir yere sahip. Filistin meselesi, hala birçok insan için sembolik bir mücadele ve bu nedenle Maduro’nun desteği, sadece Filistinliler için değil, aynı zamanda birçok destekçi ülke ve halk için de önem arz ediyor.