2014 yılında Kobani olayları nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasından sonunda karar çıktı. Demirtaş’a toplam 42 yıl hapis cezası verilirken, Yüksekdağ’a ise 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
SARAY’DAN İLK AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, davadan çıkan kararları değerlendirdi. Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Milli yargımızla ne kadar gurur duysak azdır” dedi. Uçum, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin yargı erki bağımsız ve tarafsızdır. Hem içeride diğer erkler karşısında hukuk sistemimizin gerektirdiği şekilde hem de küresel emperyalizmin bütün odaklarına karşı ulusal duruşuyla. Milli yargımızla ne kadar gurur duysak azdır.”
Bu sonuçların ardından kamuoyunda farklı görüşler ortaya çıktı. Gazeteci ve yazarlar, siyasi partiler ve çeşitli sivil toplum örgütleri konu hakkında açıklamalar yaparken, tartışmalar da sürüyor. Kararın hem destekçileri hem de eleştirenleri bulunuyor.
Kobani davası, Türkiye’de uzun süredir gündemde olan bir konuydu. Davada yargılanan isimler arasında tanınmış siyasetçilerin bulunması ve dosyanın içeriği, davanın geniş çapta takip edilmesine neden olmuştu.
Öte yandan, kararın temyiz sürecinin devam edeceği ve dosyanın Yargıtay’a taşınabileceği belirtildi. Bu süreçte, kararın kesinleşip kesinleşmeyeceği de merak konusu oldu. Kararın hukuki süreç içinde nasıl bir seyir izleyeceği yakından takip ediliyor.
Sonuç olarak, Kobani davasından çıkan bu karar uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor. Davanın yargı süreci, Türkiye’nin iç ve dış gündemini etkileyen önemli bir mesele olarak karşımıza çıkmaya devam edecek. Kararın yankıları ve etkileri, ilerleyen günlerde de daha fazla tartışma ve değerlendirme konusu olmaya devam edecek.