Mısırlı yetkililer, Kızıldeniz’de meydana gelen trajik bir olayda, bir turist teknesinin battığını ve teknede bulunan 45 kişiden 17’sinin kaybolduğunu duyurdu. Bu olay, bölgedeki turizm faaliyetleri için üzücü bir gelişme olarak kaydedildi. Yetkililer, Kızıldeniz’in özellikleri ve hava koşullarının, bu tür kazaların nedenlerinden biri olabileceğini belirtmektedir.
Olayın ayrıntılarına göre, 24 Kasım 2024 tarihinde Porto Ghalib Limanı’ndan yola çıkan ‘Sea Story’ adlı tekne, 31 turist ve 14 kişilik mürettebatıyla denize açıldı. Teknenin, Hurghada Marina’ya 29 Kasım’da dönmesi planlanıyordu. Ancak, beklenmedik bir şekilde iletişim sağlandıktan sonra teknenin tehlike sinyali gönderdiği, ardından iletişimin kesildiği bildirildi. Bu durum, teknenin acil bir durumla karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Yetkililer, kaza sonrası hemen arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını ifade ettiler. Kızıldeniz’in derin ve zorlayıcı sularında kaybolan 17 kişinin bulunması için büyük bir çaba sarf ediliyor. Kurtarma ekipleri, olayın meydana geldiği bölgeyi tarayarak kayıp kişileri bulmaya çalışıyorlar. Bunun yanı sıra, çevredeki diğer tekneler ve botlar da arama çalışmalarına destek veriyor.
Kızıldeniz, sahip olduğu güzelliklerle tanınan bir turizm merkezi olmasına rağmen, bu tür kaza ve olayların yaşanması, hem yerel halk hem de turistler için endişe kaynağı olmaktadır. Mısır, turizm sektörünü güçlendirmek için sürekli çaba sarf etmekle kalmayıp, aynı zamanda deniz güvenliğini artırıcı önlemler alması gerektiği sıklıkla ifade edilmektedir.
Olayın meydana geldiği tarihlerde, turistlerin sıklıkla Kızıldeniz çevresindeki aktivitelerde bulunduğu biliniyor. Bu tür kazalar, hem Mısır’ın turizm sektörünün prestijine hem de deniz otoritelerinin kararlılığına zarar verebilir. Turistlerin daha güvenli bir deneyim yaşaması adına deniz ve hava güvenliği konularına daha fazla önem verilmesi gerekiyor.
Mısırlı yetkililerin, denizde kaybolmuş olan kişiler için arama çalışmalarını sürdürerek, onları kurtarma konusundaki kararlılıkları, uluslararası basında da dikkati çekmektedir. Bu üzücü olayın ardından, bölgedeki güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiği düşünülüyor. Ayrıca, mevsimsel koşullara ve deniz trafiğine yönelik daha öngörülü tedbirlerin alınması, gelecekte benzer kazaların önlenmesine yardımcı olabilir.
Olayın ardından turizm acenteleri ve seyahat organizasyonları, müşterilerine deniz güvenliği hakkında bilgilendirici notlar göndermeye başlamışlardır. Mısır hükümeti, bu tür olayların önlenmesi için çalışmalara hız vermek ve ihlallerin önüne geçmek amacıyla deniz güvenliği normlarını yeniden gözden geçirmelidir. Kayıpların bulunması için başlatılan çabaların sonuç vermesi umuduyla, Türkiye ve dünya genelinden gelen destek de bu çalışmalara katkı sağlamakta.