Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyada ve haber sitelerinde paylaşılan ve ‘Ben Hz. Meryem’ notuyla viral olan video büyük yankı uyandırdı. Kadın üzerinden dini değerleri hedef alan paylaşım, aslında sosyal medyada ve medya kuruluşlarında dolaşan sosyal bir algı operasyonu olduğu ortaya çıktı. Kübra Acar isimli genç bir kadının umre ziyareti sırasında çekilen videosu, başka bir kullanıcı tarafından üzerine ‘Ben Hz. Meryem’ notu eklenerek sunuldu ve medya tarafından geniş bir şekilde servis edildi. Olayın arkasında ise Mega Mag adlı sosyal medya hesabı olduğu belirtildi. Mega Mag hesabının Atatürk’ün izinde sloganıyla algı operasyonlarının odak noktasında olduğu vurgulandı.
Aykırı Gazetesi, sosyal medya hesabından ‘Ben Hz. Meryem’ notu eklenmiş videoyu milyonlarca kişiye ulaştırarak algıyı güçlendirdi. ODA TV ise videonun üzerine ‘Hz. Meryem olduğunu iddia eden kadın mürit topladı’ yorumunu yaparak olayı farklı bir açıdan ele aldı. Çalışanlarının FETÖ iltisaklı olduğu bilinen ODA TV, gerçeği yansıtmayan haberleriyle dikkat çekti. Kadının şeyhlik unvanı iddiası ise tamamen yalan olarak ortaya çıktı.
Kübra Acar, olayın gerçeği yansıtmadığını belirterek sosyal medyada açıklama yaptı. Avukatı aracılığıyla olayın yargıya taşındığı ve yalan haberlerle ilgili gerekli adımların atıldığı belirtildi. Ancak Aydınlık Gazetesi yazarı Gaffar Yakınca’nın yazısında, videonun gerçeğiyle yalan arasındaki farka dikkat çekildi. Videonun milyonlarca kişi tarafından izlendiği halde gerçeği yansıtan açıklamanın daha az kişiye ulaştığı vurgulandı.
Gaffar Yakınca, olayın perde arkasını inceleyerek sosyal medyada videoyu yayınlayan hesapları analiz etti. Mega Mag ve Aykırı isimli hesapların gerçeği manipüle ederek siyasi provokasyonlar yaptığı belirtildi. Yapılan algı operasyonları ile Kübra Acar’ın itibarının zedelenmeye çalışıldığı vurgulandı. Videonun üzerine eklenen ‘Ben Hz. Meryem’ notuyla farklı bir algı oluşturularak toplumda tepki çekmeye çalışıldığı belirtildi. Olayın seçimlere üç gün kala gerçekleşmesi de dikkat çekici detaylar arasındaydı.
Sonuç olarak, sosyal medyada hızla yayılan ve dini değerleri hedef alan videonun aslında bir manipülasyon olduğu ortaya çıktı. Medya kuruluşlarının da olayı yanlış bir şekilde yansıttığı ve algı operasyonlarına aracılık ettiği belirtildi. Kübra Acar’ın yaşadığı olay, sosyal medyada yaratılan yanıltıcı algıların ve manipülasyonların bir örneği olarak dikkat çekti.
