Fransa, 25 Kasım 2023 tarihinde “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında önemli bir yürüyüşe ev sahipliği yaptı. Başkent Paris’te, 400’den fazla sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlik, Kuzey tren garı önünde toplandı. Binlerce kişi, kadınların sembolik rengi olan mor kıyafetler giymiş olarak, soğuk hava koşullarına aldırış etmeden Bastille Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş sırasında, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin son yıllarda belirgin bir şekilde arttığına dikkat çekildi. Etkinlikte, özellikle kadına yönelik şiddeti önleme konusunda hükümetin gerekli adımları atmadığına dair önemli bir eleştiri öne çıktı. Göstericiler, hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadele için daha fazla kaynak ayırması gerektiğini vurguladı.
MACRON HÜKÜMETİNE TEPKİ
Paris’teki protestocular, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un seçim dönemi sırasında verdiği sözleri tutmadığını belirterek, hükümetin kadına yönelik şiddeti önleme ve kadın cinayetlerini azaltma konusunda yetersiz kaldığına dikkat çekti. Katılımcılar, kadına karşı işlenen suçların ve şiddetin üstesinden gelebilmek için adalet sisteminin değiştirilmesi ve yeni yasaların çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Yürüyüş boyunca sıkça haykırılan sloganlar arasında “Her yerde kadın cinayeti var, ama adalet hiçbir yerde yok” yer aldı. Ayrıca, “Ataerkil şiddet her yerde” ve “Bizler buna dur demek üzere yürüyoruz” şeklindeki mesajlar dikkat çekti. Göstericiler, kadın cinayetlerinin sayısının artması karşısında toplumsal bir duyarlılık oluşturmayı hedeflerken, dağıttıkları broşürlerde de bu sorunların çözümüne dair taleplerini dile getirdiler.
Etkinliğin ana teması, kadınların güvenli bir yaşam sürme hakkının ihlali ve bu ihlallere karşı toplumun harekete geçme gerekliliğiydi. Kadınların maruz kaldığı şiddeti durdurmak için hep birlikte mücadele etmenin önemi vurgulanırken, yürüyüşün sadece belirli bir günle sınırlı kalmayacağı, devam eden bir mücadele olduğunun altı çizildi.
Fransa’da düzenlenen bu yürüyüş, sadece yerel değil, uluslararası bir soruna da dikkat çekmek amacı taşıdığından, pek çok ülkeden katılımların olduğu bu tür organizasyonların artması gerektiği belirtildi. Kadına yönelik şiddete karşı sürdürülen bu tür etkinliklerle, toplumun bilinçlenmesi ve kadın haklarının korunması adına daha fazla irade sergilenmesi gerektiği ifade edildi.
Sonuç olarak, 25 Kasım etkinliği, yalnızca bir yürüyüş değil, aynı zamanda kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni bir başlangıç ve toplumsal farkındalık yaratma adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirildi. Kadınların ve destekleyici grupların birleştiği bu tür etkinliklerin, politikaların ve yasaların değiştirilmesi için baskı yaratma yolunda kritik bir rol oynaması bekleniyor.
